29.04.2008

Zaman Beklemez

Pinhani'nin yeni albümü çıkıyordu, çıkacaktı, az kaldı, geliyordu derken 26 nisan günü görücüye çıktı. Çok iyi olacağını zaten tahmin ediyordum da, taminlerimi de aştı bu albüm. Alın, almayana da zorla aldırın albümü.

01. Zaman Beklemez
02. Düğün
03. Ağlama
04 Ne Güzel Güldün
05. Dursana Dünya
06. Sırası Değil
07. Yansın
08. Bir Anda
09. Yalnızlık
10.Sevmekten Usanmam
11. Düğün Dernek

Her şarkı ayrı ayrı güzel. Bir Anda'yı eğer Kavak Yelleri'ndeki hali ile beğendiyseniz, bu haline tapacaksınız diyorum. Zaman Beklemez bana kalırsa albümün en iyisi. Düğün de pek eğlenceli, müziği çok takılıyor insanın aklına. Sevmekten Usanmam da fazlasıyla dikkat edilmesi gereken bir şarkı olmuş. Kötü şarkı yok bu albümde, iyi dediklerim de zaten çok iyi olanlar arasında en iyi olarak düşündüklerim..

28.04.2008

Galatasaray 1-0 Fenerbahçe


Maç hakkındaki yorumumu değil, maç öncesi sözlükte yazdığımı eklemek istiyorum buraya. Son kısımlarda dilediklerim maçtan sonra da yazmak istediğim şeylerdi aslında, aynıları da gerçekleştiği için maç öncesi yazdıklarımı buraya taşımayı uygun gördüm..

"yıllar sonra insanın içini kıpır kıpır eden derbidir. son 3-4 sezondur hiçbir derbiyi günler öncesinden beklememiştim, maç günleri gereken gaz moduna girilir, ertesi gün sonuç iyi de olsa kötü de olsa "fısss" efektiyle sönülür ve günlük yaşama devam edilirdi.

bu defa belki de büyüklerin dışında bir takımın şampiyonluk mücadelesi bu heyecanı yarattı, belki de olur olmaz yerlerde galatasaray ve fenerbahçe tarafından karşılıklı ikram edilen liderlik koltuğunu bir takımın elinde sürekli tutamaması yarattı bu heyecanı. ancak kim ne derse desin pazar günü son yılların en heyecanlı maçlarından birine sahne olacak.

galatasaraylı olarak kazanmayı ve gecenin sonunda şampiyonluk şarkıları söylemeyi elbette ki istiyorum herkes gibi. ancak galibiyette, beraberlikte veya mağlubiyette, yani skor ne olursa olsun "ne mactı be" diyerek skoru değil maçı konuşabilmeyi istiyorum. fırat aydınus bu sezon iki defa yönetti bu derbiyi, ikisi de kadıköyde oldu, bu defa sami yen'e geliyor derbi için. ilk iki maçta hakemin konuşulmadığını düşünürsek artık iş sahadaki 22 kişiye düşüyor. çıksınlar ve bize istediğimiz gibi bir sezon finali yaşatsınlar, hakem kalitesiyle ve verdiği güvenle zaten onlara ayak uyduracaktır.

tarafsız gözle izleyenlerin "derbi böyle olur işte" diyeceği, kaybedenin de rakibine bok atmayıp futbolu konuşacağı, hakemin hiç konuşulmayacağı, ertesi günü gazetelerin gündeminin de skor değil futbol olacağı bir derbi istiyorum. çok fazla birşey istemiyorum gibi geliyor bana ama burası türkiye demekten de kendimi alamıyorum.

edit : oldu lan.. vallaha oldu.. yenen iyi oynadığı için yendi, yenilen kötü oynadığı için yenildi, ne hakem hataları konuşuldu ne de masa başı olayları konuşuldu.. ligdeki 100. derbiye yakışır bir maç oldu.."


fotoğraf : webaslan

27.04.2008

İnsanlar


İnsanlar, Kurban'ın -şimdilik- son albümü, listede yüzlerce şarkı var, arada bu albümden bir tanesi denk geldi mi kendimi tutamıyorum bütün şarkıları dinliyorum.

Üzerinden 3 sene geçti ama bana göre daha iyi bir albüm yapılamadı henüz, daha iyisi olacaksa oda yine Kurban'ın 4. albümü olacaktır önümüzdeki bir iki sene içinde.

UEFA Kupası #4 / Rangers - Fiorentina





Maçı izleyemedik bu ülkede, ShowTV ve LigTV sağolsunlar. 2'ye 1 ve Kurtlar Vadisi yayınlıyorlardı o saatlerde. SkyTürk'e verirler dedik orada da tartışma programı vardı. Yayın olmayınca da acffiorentina.it'in fotoğrafları ile yetiniyoruz.

Zaten UEFA Kupası dediğiniz şey nedir ki bu ülkede ? Gerek mi var yayınlamaya ? Çıkarız "tesadüfen" alır geliriz değil mi ???

25.04.2008

2008/2009 Sezonu Formaları : Arsenal

İç Saha Deplasman
Adidas ekledim, bir tane de Nike olsun istedim hemen ardından. Adidas gibi standart formalar yapmıyor Nike, bunu 2005/2006 sezonunda denedi ve pek de hoş olmadı çünkü avrupanın yarısı aynı formayı giyiyordu. Adidas gibi yapmıyor derken de sürekli farklı tasarım yapmıyor ancak bazen kulübe göre değişik dizaynları oluyor.

Arsenal'e önümüzdeki sezon için yaptıkları iç saha forması 90'larda görmeye alıştığımız Dreamcast logolu formanın bir benzeri olmuş gibi. İlk fotoğrafta deplasman formasının asıl renkleri de gözüküyor arkaplanda, ikinci fotoğrafta ışık az olduğu için fosforlu yeşil gibi durmuş forma.

Forma postlarında uzun uzun yorum yapmayı pek istemiyorum ama birşey yazayım derken uzayıp gidiyor. Firmaların tasarımlarını yorumlarken ilk başlarda böyle uzun uzun yorumlar gelecek.

Not : En başta Adidas'a da tek tip yapıyor dedik ama talep olduğu zaman gerçekten şahane işlere imza atabiliyorlar, buna en güzel örnek Galatasaray'ın 1999/2000 sezonu formalarıdır.

2008/2009 Sezonu Formaları : Chelsea

İç Saha

Deplasman

3. Forma

Yeni sezon formaları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Forma konusunda kafayı bozmuşluğum olduğu için yeni sezon formalarını ara sıra ekleyeceğim.

Yine bir Adidas klasiği ile karşı karşıyayız Chelsea'de. 3 aynı tip forma, sadece renkler farklı.. Üç formanın da dizaynları aynı, farklı olan tek yer formaların yakaları. İç saha formasında daha belirgin, dış dahada formaya yapışık gibi durmuş, 3. formada ise yaka yok. Kollar ve yanlar dahil kalan her yer aynı..

Underrated Players #2 : Gareth Barry

Kimileri çıkıp diyecektir bunun neresi underrated diye. Evet Villa taraftarlarına sorsanız gayet yıldızdır efsanedir bu adam, ancak böylesine bir oyuncuyu büyüklerin birinde oynarken göremedik. Büyüklerde oynaması şart değil tabii ki de, Avrupa Şampiyonası veya Dünya Kupası'nda da kendisini sol kanatta gidip gelirken görmek nasip olmadı. Sadece Villa Park'taki taraftarlara sundu güzel oyununu ve yeteneğini. Avrupa kupaları desek o da olmadı, fena mı olurdu UEFA Kupası'nda soldan Barry ortalasa, Carew vursa kafayı gol olsa ?

Yıllardır hep bekledim kendisini büyük yerlerde izler miyiz diye, bir türlü olmadı, bundan sonra da pek olacak gibi durmuyor, yolun sonuna yaklaşmaya başladı. Biz yine kendisini Aston Villa'lı Barry olarak tanıyacağız da, peki yıllar sonra birileri nasıl tanıyacak ? Ashley Cole diye birisi vardı diyecekler ama Gareth Barry diye birisi vardı diyecekler mi ? Pek sanmıyorum..

24.04.2008

Şampiyonlar Ligi #4

İkinci tur ve çeyrek final daha akıllardayken yarı finallerin ilk maçları da geride kaldı. Artık finalden sadece 90 dakika kaldı. Chelsea biraz avantaj kazandı, diğer eşleşmede ise Barça Old Trafford'da gol atarsa işler karışır.

Barcelona 0 - 0 Manchester United : Messi'nin dönüşü ile Barcelona ayağa kalkacaktı, Manchester ise Ronaldo'nun önderliğinde zaten şovunu yapıyordu. Beklenildiği gibi hızlı başladı aslında, Milito kollarını sevgilisine kavuşur gibi açınca ceza sahası içinde, penaltı kaçınılmaz oldu. Ronaldo ise direğe attı ama bu direk kalenin de arkasında fileleri dik tutan direkti, kısacası auta yolladı. Heyecanlı ve iki tarafın da bol pozisyonu ile geçeceğini düşünmüştük bu dakikadan sonra ki öyle olmadı. Pozisyon yine boldu ama Barcelona adınaydı büyük çoğunluğu, pek ortada olmayan bir maçtı, Manchester penaltıyı atsa herşey değişebilirdi ancak Barcelona 90 dakika içerisinde golü bir kaç defa bulabilirdi. Rövanşta Manchester'ın baskısını da görürüz, Barcelona da bu tempoda oynarsa adına yakışan bir maç olacak. Dün akşam hücum da vardı mücadele de ama ben pek zevk alamadım. Ferguson'un savunmanın önüne Scholes ve Carrick'i çivilemesine hiç anlam veremedim. Rooney de bu kadar kötü olmamalıydı. Deco'yu hiç beğenmem ama uzun zaman sonra Barça forması ile kendisini izlemek keyif vericiydi.

Liverpool 1 - 1 Chelsea : Gündüz 4 saat İzmir'de bulunup gelmiştim, o yorgunlukla maçı düşünemedim. Açtım sesini biraz azaltıp ara sıra göz attım, spiker bağırdıkça -ki Liverpool'a bahis yaptığı için olsa gerek sadece kırmızıların ataklarına bağırdı- döndüm baktım televizyona. Drgoba'nın da düştüğü ve penaltı istediği pozisyon var ki bizim ligde bile çalınmaz öyle diyeyim. Kuyt'un golü ise evlere şenlik denen cinsten. Chelsea savunması inat etti dokunmadı topa, Liverpool'dan da kimse dokunmaya çalışmadı, en sonunda Kuyt "tamam sakin olun" dedi ve golünü attı. Riise'ye ise diyecek lafım yok, yılın en kötü ismi belki de Liverpool için. Kendisi için parlak geçmeyen sezonun finalini bu golle yapmamalıydı. Liverpool'un elenmesine sebep olacak belki de 94.10'da gelen bu gol.

Son olarak ;

Sayın İlker Yasin, Giovani Dos Santos Manchester'da oynamıyor. Bojan'ın Sırp olan ebeveyni babası, annesi ise İspanyol. Bir de, teknik yorum yapmayın mümkünse oturun sadece maçınızı anlatyın/anlatamayın.

23.04.2008

Benziyor Bunlar Arkadaşım #5


Patrick Vieira ve Cuma
Yoruma bile gerek yok, Gürcan Yurt Cuma'yı çizerken Vieira'dan ilham aldığını söylese hiç şaşırmam..
not : cuma posteri robivecuma'dan

Sabri Fiorentina'ya ???

Geri dönüşte bunu yazacağımı söylemiştim ve öyle de oluyor şu an. Galatasaraylıların çoğunda şampiyonluk yarışının yanında başka bir mutluluk verici olay var, Sabri'nin Fiorentina'ya gitme ihtimali. Sabri gidiyormuş, izliyorlarmış dedikleri zaman kim bu talihsiz takım diye dalga geçerken basınımızdan öğrendik ki Fiorentina tarafından izleniyormuş. Evin içinde salondan çıkıp mutfağa girmiş gibi oldu benim için, Galatasaray'dan Fiorentina'ya giderse değişen hiç birşey olmayacak kendi adıma.

Maggio gibi bir sağ beki oynatma ve kirala, Vanden Borre'yi Cenova'ya yolla. Bütün bunların yanında Tomas Ujfalusi ve Potenza gibi iki isim kadronda olsun ama sen yine de git sağ bek ara kendine. Eğer kendisi sağ açık için düşünülüyorsa Semioli ve Santana derim susarım. Ancak izlediklerine göre bu seneki sağ bek performansından etkilenmiş olmalılar, tamam kabul ediyoruz biz de etkilendik bu performanstan, daha kötüsü olamayacağını, yerine kim oynasa kabullenmemiz gerektiğini öğrendik.

Cihan Haspolatlı gibi bir ismi bile arattın be Sabri, daha ne denir ki sana ?

~

Bitirecektim ama şu Fiorentina'nın sağ çizgisini baştan sayayım dedim ileri ve geriyi. Hepsini yan yana görüp sonra düşünelim yanlarında Sabri nasıl olur.

- Potenza
- Ujfalusi
- Semioli
- Santana
- Waigo
- Vanden Borre (Kirada)
- Maggio (Kirada)

21.04.2008

avrupada olan biten


şampiyonluk mücadelerinden çok küme düşme mücadelesi veren takımlar dikkat çekiyor bu sene. lens, paris sg ,zaragoza derken bilbaodan 5 yiyen valencia da artık potada..hayırlı olsun.

ispyanyada real şampi.. değil şampiyon artık. barcelona maçında iyi eğlenecek madridli taraftarlar.. villarreal şampiyonlar ligine direk katılma mücadelesinde 1 puan öne geçti nihat ve cazorla sayesinde..barcelona ise iyice dibe vuruyor çarşamba günü aşırı formda olan man utd maçı kabusa dönebilir.

valencia ! 2004 şampiyonunun 2.lige gitmesine 2 puan kaldı. fm de olsa oyunu kapatırız.. başkanları kalpten rahatsızdı şu an aramızda olmayabilir. bilbaodan 5 yediler saatler önce.. 5 !

fransada lens rakibi sochaux u 3-2 yenerek rahat nefes aldı ama aynı şeyler paris sg için geçerli değil.. adamlar gidiyor 2. lige

bayern münich ilk kupasını kaldırdı..kaldı 1 tanesi cepte 1 taneside favori olduğu 2 kupa.

roma livornoyu yenemeyince inter cezayı kesti ve bir mucize olmazsa yine şampiyon oldu.

son 6 maçını kazanan anderlecht standart deplasmanında 2-0 yenildi. standart şampiyon oldu belçikada.

ajax bi umut diye çıktığı maçta heracles e gol yağdırdı ama diğer tarafta psv 1 golle şampiyonluğunu ilan etti.

20.04.2008

90 +4


Ertelenen vize ve vizelerin arasına sıkışan acilen yazılması gereken yaklaşık 10 sayfalık iki tane rapor.. 18 Nisan demiştim geri dönüş tarihine.. 22'ye kaldı..
Geri dönüşü Sabri-Fiorentina ilişkisi ile yapacağım, Galatasaray'dan gidiyor diye sevinemiyorum, sanki dünyada başka takım yok gibi Fiorentina istiyor adamı...

13.04.2008

üzme bizi lens


rengiyle taraftarıyla özellikle her sene bizim içimizde ukte bırakan formalarıyla her zaman sempati duyduğum bir takım lens. ama bu sene işleri pek iyi gitmiyor. 18. sıradalar ligde bi üstlerinde işe başka bir yazı konusu olan paris sg var. lorient e son 5 dakikada kaybetti lens paris ise kendi evinde 0-1 yenik durumda ilk yarı itibariyle. fransada puan durumunun sonu bir garip.

uleb cup


akasvayu girona 54 - 79 dkv joventut badalona
mbc dinamo moskova 84 - 67 galatasaray café crown

uleb de 4. oldu galatasaray..kupayıda favori olan joventut aldı.galatasaray'ı futbol dışında avrupada bize heycanla izlettiren herkese teşekkürler.

hafta 30

beşiktaş 0-1 g.oftaş
denizlispor 2-3 isanbul b.ş.b.
gençlerbirliği 2-0 gaziantepspor
galatasaray 1-0 trabzonspor
kayserispor 0-1 sivasspor
manisaspor 1-ankaragücü
konyaspor 2-0 bursaspor
kaşımpaşa 0-1 ç.rize
ankaraspor 2-2 fenerbahçe


beşiktaş seyircisiz maçta beklenen ama geç olan havlu atma işlemini gerçekleştirdi inönüde,artık uefa için oynayacaklar.

galatasaray antrenörsüz 1-0 1-0 almaya devam ediyor..uzun zaman sonrada özellikle ilk yarı güzel futbol izletti bize galatasaray..kanser hücreleri sabri ve ayhanda şaşırttılar hepimizi.

sivas 3 büyüklerin 3 puan alamadığı kayseri deplasmanında galip geldi en azından uefa yı kolayladı.

fenerbahçe iki kez öne geçtiği maçta son dakikada 2 puanı bıraktı.2 hafta üst üste penaltılarını kazandılar.bana göre buda penaltı değildi ama zaten fenerbahçe şımarıklık yapıp alex yerine kezmana attırınca penaltıyı top eskişehir semalarına uçtu. geçen hafta uzatmanın uzatmasında kayseriyi zicoya göre "hakederek" yenen fenerbahçe bu kez kendi kalesinde gördü gölü. tolunay kafkas kaka' gibi ellerini havaya kaldırmıştır artık golden sonra.

4.04.2008

Vize...

Resimdeki tiple elbette alakam yok da sınav dönemi yine geldi.. 18 nisan akşamına kadar yokum..

Devreler, sistemler, yaylar, yasalar, teoriler, matematik, mekanik, elektrik, manyetizma, deneyler... Bir an önce 18 nisan olsun ve bitsin çıldırmak istiyorum..

Demiycem'e bırakıyorum burayı 2 hafta boyunca.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO