17.10.2010

Görünen Köy... : Galatasaray 2-4 Ankaragücü

Öncelikle Frank Rijkaard konusuyla başlamak istiyorum. Kendisine olan tüm inancımı, tüm desteğimi, gelecekle ilgili tüm umutlarımı Karabükspor maçının 27. dakikasında Lorik Cana'yı kenara çekmesiyle birlikte kaybetmiştim. Belki bir şeyler vardır, ufak bir kıvılcım vardır dedim ama vardıysa da onu Misimovic'i gol gereken anda oyundan alarak yok etti bitirdi sayın kıvırcık. Yerine Aydın'ın girmesine itirazım yok, geç bile girdi Aydın ama risk alınması gereken anda Sarp-Ayhan ikilisi basiretsizce ortalıkta dolanırken Misimovic'in kenara gelişi akıl ve mantık çerçevesinde açıklanacak bir şey değil. Geçen sene ne kadar gelecekten umutlu konuştuysam, bu sene tam tersini konuşuyorum bu takım hakkında. Devrime giden takım ileriye dair ufak bir ışık verir. Sistem peşinde koşan takım skor berabereyken veya önde giderken pas yapıp, tek golle bile geri düştüğü an hemen top şişirmeye başlayıp panik futboluna geçiyorsa kimse devrim beklemesin. İlk sezon olsa tamam da ikinci sezonda da aynı panik havası ve basit oyun mantığı takımdan sıyrılamadıysa neden umutlanalım ki?

Maç başı kadro tercihlerini kısmen de olsa doğru bulup sevinmiştim. Sabri'nin sağ açık oynayacak olması, arkasında formda bir Serkan tercihi ile birleşince iyice sevindirici oldu. İki sorun vardı, maskeyle önceki tecrübesinde takımı defalarca yakan Servet ve sağda bile oynarken vasatı hiç geçememiş olan Pino'nun solda olmasıydı. Ne acı ki maç öncesi canımı sıkacak dediğim bu iki şey maç içinde çileye dönüştü. Gözünün önündeki topu arayan Servet bir noktadan sonra sadece komik hale geldi bizler için. Pino ise ayrı bir Dünya, belki bir şeyler yapma peşinde ama bize anlatamıyor. Gelecek hakkında pek de bir ışık yok yani kendisinde. Misimovic'ten de memnun değildim ama bu maçta ilerisi için gereken ışığı fazlasıyla verdi, oyundan çıkmış olması tribünleri de delirtmeye yetti. O'nun çıkışındaki ıslık seslerini kötü oynadı diye duyuldu sananlar var ancak maçı baştan sona izleyenler kendisinin sahada kalmasını istedikleri için onu kenara çağıranların ıslıklandığını biliyorlardı...

Sabri'nin sağ açıkta iyi oynayacağını bekliyordum ama özellikle ilk yarıda mükemmele yakın oynayacağını tahmin edememiştim. Sabri'nin oynadığının yarısını Pino da oynasa neler olurdu neler. Gerçi yine galibiyet gelir miydi tartışılır bu savunmayla. Görme yetisi maske sayesinde büyük oranda körelen Servet ve 2-3 adım mesafeyi düşünüp planlayıp birkaç saniye bekleyerek gitmeye karar veren Hakan Balta ile 4 değil 14 yesek kimse şaşırmamalıydı. İyi ki Ufuk çıkıp kırmızı kartı gördü o pozisyonda da 4. gole engel olup 5-6-7'nin yolunu tıkadı. Ufuk orada kırmızıyı görmese 1-4 olacaktı skor ve sonrasında muhtemelen Fenerbahçe'nin Aydınspor maçı benzeri bir faciayla karşılaşacaktık. O maçta da bir Hollandalı vardı İstanbullu takımın başında. Umarım sonları benzemez demek istiyorum ama fazlasıyla benzeyecek bu belli oldu. Hatta görünen o ki geç bile kalıyoruz.

Daha fazla şu maçtan bahsedesim yok.. Aslında çok doluyum, çok daha fazla şey yazmak istiyorum da, şu kötü maçın etkisini üzerimizden atalım ondan sonra konuşuruz.. Daha fazlasını yazarsam bazıları çıkıp yine "maç sonrası siniri bunlar" diyecek ki alakası olmadığını bilen biliyor.. O yüzden frene basalım ve blogdaki maç yazılarının klasiği olan son paragrafa yani hakeme gelelim:

Degaj yapar gibi serbest vuruş kullanılmasına izin veren bir hakemmiş Tolga Özkalfa, onu öğrenmiş olduk. Daha önceki vukuatları zihinlere kazınmışken bu maçta bu hatayı da yapmış olması affedilir gibi değil. Galatasaraylı oyuncuları alenen döven Ankaragücü savunma ve orta sahasında ilk ve tek kartın 72. dakikada çıkmış olması skandalla açıklanır, başka bir şeyle değil. Aynı hakem sadece 7 dakika içinde 3 Galatasaraylı oyuncuya çatır çatır kart göstermekten ise çekinmedi nedense...

Son noktayı blogun yazarlarından Demir'in(demiycem) maç bitiminde yaptığı yorumla koyalım: Rijkaard gidip Terim gelirse, Süper Lig'den elenen ilk Türk takımı olarak tarihe geçeriz.

5 yorum:

bigbossares dedi ki...

artık diyecek şeyler çoğaldı ve sabır ters orantıda azaldı...futbolcusuna,hocasına ve yönetimine karşı...

1-bugüne kadar hep hocaya güvendim barcayı çalıştıran adam bu sabır göstermek lazım,adamda ışık olmasa nasıl emanet ederler dedim barcayı falan ama...maç 3-1 olmuş ben nasıl tv başında izliyorsam maçı aynen oda izliyor..ya zaten giden gitmiş daha defansif orta sahasımı kalmış çıkarsana ayhanı yada sarp'ıda forveti ikile..baltayı hiçmi izlemedin milli maçta bu kadar kötü adam güvenipte stopere koydun..

2-Kafasız adamla büyük takım olunmuyor..bunca senedir Galatasaray'lıyım..bu kadar kötü oynayan topçu grubu görmedim..2.golde servet kazması hava topuna çıkıyor elleri havada eli değse pozisyon duracak Allahtan değmedi de baros gol attı..balta yerlerde sürünüyor..sabri hala aynı bir tane adam gibi orta yap be kardeşim ya..
3-yönetim: bence suçu başkasına atmadan bu külübü biraz seviyorsanız bu gece bırakın..reykardı atmayın kurtların önüne kendinizi kurtarmak için..
ha bu arada bence imza toplayalım seyrantepe bu sene açılmasın..yeni stadda bu rezilliklerle fena g...t oluruz..yazık olur o stada da..

Adsız dedi ki...

bu zamana kadar hep rijkaard'a güvendim ama bakıyorumda hersey bosuna.. adam 2 yıldır bu takımın teknik direktörü mustafa'yı ayhan'ı hala tanıyamamıs gibi yau.. her mac orta saha dökülüyor her mac bu adamlar oynuyor.. hiç bir çözüm arayışı yok.. bu kadar da olmaz ki be abi oynat musayı cumhuru ayhandan mustafadan kötü değillerdir heralde.. 1 mac once oynatmadıgın serveti bu macta neden oynatıyorsun insan tükürdügünü bu kadar cabuk yalamaz ki oynat abi ahmet kesimi oynat sinan'ı oynat bıktık artık biz bu adamlardan.. bişeyleri değiştirki bizde bu adam caba harcıyor diyelim ama bakıyorum bu adamlar lig baslangıcından beri bırakın oynamayı 18 kişilik kadroda bile yoklar hep aynı terane pas futbolu oynamak istiyorsun serveti mustafayı oynatıyorsun.. üzgünüm ama devrim falan hikaye suan tek dilegim fatih terim gelmesin.. gitsinler abdullah avcıyı ikna etsinler..

dt.ibo dedi ki...

aslında S.Kurtuluş gibi kafasını kaldırıp düzgün orta yapan bir oyuncuyu açığa çekip Sabri'yi bek oynatmak daha mantıklı olabilirmiş Sabri'nin yaptığı ortalara bakılırsa

onur dedi ki...

Rijkaard'ın oynattığı bu futbol ile takımı süper lig'de saymak olsa olsa romantik bir futbol blogu yazarına yakışır zaten. Pagan dininde pekçok tanrı vardır tapılacak; sadece Hollandalı'ya takılmamak gerek...

ufuk dedi ki...

tamamen oyuncu operasyonu yapılmalı kadro dışı bırakılması gerekn oyuncular var. Bunlar gitmeden takımın rot ayarı düzelmez... benim düzeni bozduğunu düşündüğüm 5 isim var. bir eksik bir fazla gitmeliler...

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO