5.12.2010

Kasımpaşa:0 - Galatasaray:3


Üst üste gelen kötü sonuçlardan sonra elbette kritik bir karşılaşmaydı. Aynı şekilde 14 haftada 8 puan alabilen Kasımpaşa da çıkış arıyordu. Ama anlaşılan o ki Kasımpaşa son sıradan kurtulmak için tıpkı Galatasaray gibi devre arasında neredeyse her mevkiiye bir transfer yapması gerekiyor.

Maç olağanüstü hızlı başladı. Sabri'nin direkten dönen topu falan epeyce heyecanlıydı ilk 2 dakika. İlk gole kadar Galatasaray, gole daha yakın olan taraftı ki Kewell yine hiçbir Türk futbolcusunun atamayacağı bir kafa golü attı. İkinci yarıya kadar Kasımpaşa biraz daha dengelemiş olsa da Pino ikileyince takım rahatladı.

İkinci yarı Ersen Martin'in olmayışı Kasımpaşa'nın atak yapıyor gibi görünmesine neden oldu. Gökhan Güleç tamamen Neill ve Gökhan arasında kayboldu. Bu arada Galatasaray Kasımpaşa'nın fazla açılmasıyla bol bol pozisyon buldu. İçlerinden bir tek Hakan Balta'nın vücuduyla vurabildiği pozisyon gol oldu. Çok benzer bir pozisyon 5 dakika önce Barış'a denk gelmişti. Ama tabii ki Barış'ın çeşitli mental eksikleri o golü atamamasına neden oldu. Sadece o pozisyonu izlemek bile biz Galatasaraylıların neden bu adamı sevmediğini gösteriyor.

Maçın kahramanı bence Sabri'dir. Adam ısrarla güzel oynuyor. "Ben çok iyi bir sağ bek oldum" diyor. Seneye kurulacak takımda ilk Sabri'nin ismi yazılmalı. Sabri'nin dışında Gökhan da resmen iyi oynadı. Takımımızın güzel yeniçerilerinden Servet yerine ne kadar yetersiz de olsa Gökhan'ı hiç olmazsa şu kalan 2 maçta oynatmak gerek. Adam en azından bilerek gol yedirtmiyor. Pino çok kaçırdı. Eğer kendisine her sinirlenildiğinde delirmek yerine söz dinlerse gol vuruşunu ilerletirse çok önemli bir yıldız olacak. Adamdan resmen potansiyel fışkırıyo. Umarım bunu kullanabilir.


Dün yine bence takımın en kötüsü Ayhan'dı. Ya arkadaş bir insan bu kadar mı dikine pas atma özürlüsü olur. Resmen geriye oynayacağım ben diye kendini şartlamış. O Barış'ın kaçırdığı pozisyonda sol kanada topu yönlendiren Ayhan'dı. Aslında o pozisyonda hangi futbolcu olsa kaleye şut çekerdi. Bomboş pozisyon şut çekmesi lazımdı da. Ama baktı onu yapamıyor. Zorla sol tarafa pas attı. O da pozisyon oldu neyse ki harcanmadı pozisyon. Bu adam Galatasaray'a yakışmıyor.

Kasımpaşa çok zayıf bir takım olmuş bu sene. Yine güzel futbol oynamaya çalışıyorlar. Toplu hücum toplu defans yapmaya çalışıyorlar. Fakat iyi futbolu kötü futbolcularla oynamaya çalışınca yeterli olmuyor. İyi takviyeler yapılırsa bu takım düşmez. Belki seyircisi falan az, ama düşmemeli de. Türk futbolunun ilerlemesi için kasaplık yapan takımlar yerine futbol oynamaya çalışan takımların bulunması gerekiyor.

Kasımpaşa maçı bir gösterge olur mu? Bilmiyorum. Haftaya Gençlerbirliği maçı ile takım tekrar bir testten geçecek. Aslında Hagi geldikten sonra zaten takım kıpırdanmaya başlamıştı. En azından oyuncular hayalet gibi ortalıklarda gezmiyor. Fakat Hagi'nin şanssızlığı çok zor bir fikstüre denk gelmiş olmasıydı. Açıkçası haftaya da bir galibiyet bekliyorum. Devre arasında yapılacak transferlerle takımdaki ruhsuz futbolcu sayısı azaldıkça ve kalite yükseldikçe en azından Avrupa Ligine kalınabilir. Bu arada ne çok ağzından salya akıtıp "düşeceksiniz keh keh keh" gibi gevrek gevrek gülen insanlar varmış. Türkiye'nin en başarılı kulübünü başarısız halde görenler resmen orgazm oldular. Kanat Atkaya'nın da belirttiği gibi şimdi Galatasaraylı olmanın tam zamanı.

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO