20.10.2008

Galatasaray 3-0 Trabzonspor

Turuncu devrim kaldığı yerden devam ediyor. Bu formayla maçların kazanılmasına o kadar alıştım ki neden klasik parçalı giyilmediğini bile sorgulayamıyorum artık. Kewell da ilk kez bu formayla gol atamamış oldu, gereksiz bir ayrıntı olarak dikkatimi çekti. Skor güzeldi, oyun da keyif verdi. Matematiksel olarak yeniden zirveye tek maçlık uzaklıktayız. Skor ve oynanan ofansif oyun güzeldi, fazlasıyla polemik dolu geçen 15 günden sonra güzel bir geri dönüştü bu maç. Aslında sürpriz bir kadro vardı sahada ama sonuca bakınca sahadaki isimlerin -biri dışında- doğru tercihler olduğu belliydi. Bu kadro seçiminde Burak Dilmen'in etkisinin olduğu açık açık görülüyor, defansif görünüp de böylesine ofansif bir oyun oynanmasının tek sebebi Skibbe olmamalı.
Arda'nın golü konusunda herkes ikiye bölünmüş durumda, kimisi bilerek oraya vurdu diyor, kimisi orta yaptı şanslıydı diyor. Ben bilinçli bir vuruş olduğunu düşünenlerdenim, o pozisyonda Arda gibi bir oyuncunun öyle kötü bir orta yapacağını hiç sanmıyorum. Servet'in golünün verilmemesi gerektiğini söyleyenleri ise FIFA kurallarını okumaya davet etmetken fazlası gelmiyor elimden. Yarım metreden şut geliyor, eline "çarpıp" gol oluyor, elini çekse veya dokunmasa zaten Baros golü atacaktı. Trabzonsporlu oyuncuların bile pozisyona ciddi şekilde itirazı olmadığını belirtmek lazım. Lincoln'ün golünde de hücum hattındaki herkesin katkısı vardı neredeyse. Golün kendisi ve sonrasındaki sevinci gerçekten keyifliydi. Tüm avrupada bayrak direğini yerinden söküp şovunu yapıp bayrağı yerine koyan veya gidip direğe vuran oyunculara kart gösterilmediği bilgisini verip Lincoln'ün kart görüp görmemesi konusu hakkında başka yorum yapmadan susuyorum.
De Sanctis ve Meira'ya da değinmek istiyorum. Kalede Aykut mu olsa De Sanctis mi olsa tartışmalarının son bulduğu maç bu maçtır benim için. Dün akşama kadar Seri A'daki De Sanctis'i henüz göremediğimizi düşünüyordum ki bana iyi bir kapak oldu. Kaledeki önemli pozisyonlarda güven verdi, kritik topları zorlanmadan çıkardı. Rakip hücum ederken kaleciden yana hiç sıkıntı yaşamıyorduk. De Sanctis'in gol yemeden bir maç bitirmesi gerekiyordu kendine olan güveni arttırması için. Ligin hücum adına en iyi takımlarından birine karşı gol yememesi bu güven ortamını fazlasıyla oluşturdu. Gelelim diğer kahraman Meira'ya. Defansif orta saha olarak başlayınca karamsar düşünceler sarmıştı aklımı, ne de olsa Bükreş maçı yakın tarihte can sıkıcı bir örnekti bu tercih için. Ancak Meira öyle bir oyun oynadı ki maç başındaki düşüncelerimi sildi attı. Burada bir iki maç daha görev alırsa ve Mehmet Topal da iyileşip Ayhan'ın yerini alırsa Meira-Topal ikilisini zevkten dört köşe olmuş bir halde izlememiz olası.

Ayhan demişken de, çıkana kadar aldığı her topu olumsuz kullandı, bir kere olsun olumlu hamlesi olmadı. Trabzon'un ciddi ataklarının başlangıcında hep Ayhan'ın hataları vardı. Sabri'den sonra sakatlandığına sevindiğim ikinci oyuncu oldu bu sezon. Zaten ilk satırda sahadaki isimlerden bahsedip "biri dışında" derken bahsettiğim isim Ayhan'ın ta kendisiydi.

Hakem ise başka bir felaketti, ikinci yarıda resmen futbol oynanmasına engel oldu. Çaldığı düdükler saç baş yoldurtacak cinstendi. Çalmadıkları hakkında yorum yapmayacağım yoksa uzun sürecek. Böylesine güzel giden bir maçı izleyenler için sinir stres kaynağına döndürdüğü için ne desek boş...

Bu arada.. O saç ne be Sabri ? Saçları 2 numaraya sabitlemeye devam et, bir de iki üç tane düzgün orta aç, senden maksimum beklentimiz budur, yorma bizi.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

pozisyon çok net değil ama ister 1 metreden olsun ister 100 metreden el açıksa ve top ele çarpıyosa topun yönü değişiyorsa bunun sonucunda, o gol geçersizdir. Ben elini kapalı olarak gordum ama sonradan uyardılar eli açık dediler eger oyleyse hakem maçın kaderini derinden etkiledi ki 1-0 dan sonra oyun donebilirdi karşılıklı ataklar vardı.Neyse olur boyle hatalar.

lincoln için bencede korner diregiyle yaptıgı hareket sarı kartlık degil,ama lincoln öyle bir uyuz ediyor ki beni her pozisyonda hakemin yanına gidiyor bişeyler soyluyor, itiraz ediyor.kırmızıyı istiyordu ve istedigini aldı.bazıları, haftaya oynanacak maç zamanı baska planları var diye dusunuyor,ben lincoln den beklerim.bilerek görmüş olma ihtimali var.

lyktm dedi ki...

uzun zamandır böylesine, neredeyse her cümlesine katıldığım bir galatasaray yorumu olmamıştı. neredeyse diyorum çünkü ayhan'ın sakatlanmasına üzüldüm. hasan da yokken sabri'nin abilik rolüne soyunmasını çekebilecek bi taraftar değilim.
bu arada anelka'nın eli ile servet'in elini benzetenlerin olması sinirlerime dokunuyor.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO