14.01.2010

Lucas Neill Galatasaray'da

Tek sevindiğim nokta belki Kewell'ın kalması için ekstra bir sebep olur...

Ya siz nasıl değerlendiriyorsunuz ?

13 yorum:

Emir dedi ki...

elimizdeki defanslardan daha hızlı olduğunu düşündüğümden çok daha iyi değerlendiriyorum. elimizde song gibi bir adam olsaydı gerek yok derdim ama şu anki halimize ilaç gibi gelir.

moist dedi ki...

ayıp olmazsa değerlendirmemi şöyle versem?

http://bonlibero.blogspot.com/2010/01/uzatmal.html

tekrar yazasım yok yani, yoksa hiç huyum değildir link vermek :) kısaca, meeeeh... diye özetleyebilirim düşüncemi.

Kule Sakinleri dedi ki...

Gayet güzel oldu, şu sıralar toparlar tahminimce.

hakan dedi ki...

tek diyebileceğim yakışıklı bir adam o kadar. ben beğenmiyorum bu adamı. çok yavaş ve kademelerde adam kaçırıyor.

firat selcuk dedi ki...

postu os attı ben yorumumu buraya ilistireyim..

cok buyuk hayal kırıklıgı, sag bekten bozma stopere degil gercek bir stopere ihtiyacımız vardı bizim.. sırf kewell'a arkadas olsun diye boyle bir isim alınmamalıydı..

Unknown dedi ki...

franchi seni çok yanıltacak performansıyla neill.

CaRtMaNtR dedi ki...

Genel olarak sağ bek olarak mimlensede EPL'de geçen onca yıl ve ortada oynamayı çok rahat kaldıracak fiziği ile stoper için kötü bir aday sayılmaz. Avrupa kupalarında oynayabilecek olması ve maliyetide transferde etkendir herhalde. Tabi birde Neeskens Avusturalya milli takımında yardımcı antrenörken beraber çalışmışlardır o nedenle teknik ekibinde sıcak bakacağı bir isimdir diye düşünüyorum.

Ama ben hala Ömer Toprak kumarı oynanmalı diye düşünüyorum.

mondo trasho dedi ki...

sırf kewell'a arkadaş olsun diye adam yorumu garip bir yaklaşım. çemişkezekspor mu burası? adam 5,5 yılda 180 maça çıkmış epl'de. terry'yi falan bekliyordunuz herhalde...

Adsız dedi ki...

Ben bu işlerin Rijkaardın onayıyla olduğunu düşünüyorum. O yüzden rahatım. Üstelik uzun boylu çok ağır defans gelmesinden daha faydalı olur. Defansın birbirini tamamlaması açısından..

Atilla Çelik dedi ki...

Blogumdan alıntı yaparak şunları diyebilirim:

http://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2010/01/galatasaraya-ii-aussie-lucas-edward.html

Bir buçuk yıl önce bir Aussie adım atmıştı İstanbul’a. Galatasaray taraftarları inanılmaz heyecanlanmış, rüya alemine dalmışlardı. O adam da oyuna girer girmez dokunduğu ilk topu gol yapmıştı. Rüya gibiydi. Sonrasında o tüm Galatasaraylıların her şeyi oldu. O Galatasaraylıların değişilmez Aussie’siydi. Harry Kewell’ıydı. Avustralyalısıydı.

Kewell’ın milli takımdan arkadaşı Lucas Neill artık Galatasaray’da. Takımın II. Aussie’si. Kral I. Aussie’nin tahtına aday olur mu, taraftar onu bağrına basar mı, kahramanı olarak görür mü, tahtta bir yer açar mı bilinmez ama Galatasaray’ın iki yıldır kanayan yarası olan defans bölgesinin ortasına kuvvetli bir pansuman yaptığını söyleyebiliriz.

Galatasaray’ın stoper bölgesi için çok isim geçti. Büyük isimler de vardı aralarında. Kimler yoktu ki medyaya göre listede. Marquez, Kompany, Colloccini, başına havlu sarmış ıslak Khalid, Gidon, Bidon, Balon, ne ararsanız… Onca önemli isim peşi sıra taraftarlara boca edilince haliyle beklentiler yükseltilmişti. Neill de malumunuz bir iki yıldır transfer gündeminden eksik olmuyordu. Böyle bir isimi almak muhakkak bazı Galatasaray taraftarlarını fazla memnun etmemiş olabilir. Psikolojik anlamda doyurucu bir transfer haberi olmamış olabilir. Unutmamalı ki sezon ortasında çok üst düzey bir oyuncuyu almak mali anlamda bayağı sıkar. Yedirmezler kolay kolay.

Ama önemli olan nedir? Tabii ki bir takımın sorunu, ihtiyacı ve ilgili sorunun çözümünü sağlayabilmek için gerekli pansumandır. Galatasaray’ın iki yıldır stoper bölgesinde nasıl sorunlar yaşadığını çok iyi bilirler futbolseverler. Bu öyle kanamış bir yaraydı ki geçen yıl UEFA yolunda elde olan bir turun uçup gitmesine neden olmuş, muhtemel bir kupadan mahrum bırakmıştı takımı. Stoper bölgesi de bir takımın en kritik ve en istikrarlı olması gereken bölgelerinden biri. Bu kadar kritik bir bölgede iki yıl boyunca Servet dışında tek bir istikrarlı adam çıkmamışsa, böyle bir takımın hayatta kalması bile mucize. Öncelikle Lucas’ın bu hastalığı kökünden söküp atacağına, Servet gibi istikrarı sağlayacağına inanıyorum.

Peki Lucas Neill Galatasaray sistemine uyar mı, pas futboluna uyum sağlar mı? Onu izlemeden bilemeyiz. Şimdiden bir öngörüde bulunamayız. Hem bir bölgede iki yıl boyunca istikrarı sağlayabildin mi de sisteme uyar mı, pas futbolu yapar mı diye düşüneceğiz? Yeter ki sözleşmesi boyunca çatır çatır oynasın, durmaksızın oynasın II. Aussie. Fizik yapısı belki Servet gibi olabilir ama Servet’e nazaran dar alanda daha hızlı ve daha iyi pas yapan bir oyuncu. Öte yandan Servet’in bulaştığı riskli işlere hiç bulaşmayan, sağlamcı oynayan bir adamdır Lucas. Savaşçı ve mücadeleci bir oyun karakterine sahip olmak ile birlikte, takımın defansif örgüsünü toparlayabilecek ve yönetebilecek liderlik vasfına sahiptir.

Bu transferde emin olamayacağım önemli bir şey var. O da Lucas’ın Galatasaray ile ne kadar aidiyet bağı kurabileceği. Malum, zamanında Galatasaray onu çok istemesine rağmen, özellikle bu sezon başında almak istemesine rağmen, 10 yıllık EPL kariyerine sahip olduğu için EPL'i bırakıp gelmek istememişti. Bulunduğu takımlarda sözleşmesi biterken sözleşmede yazan tutara göre düşünen bir oyuncuydu. Şimdi Galatasaray paragöz adamları da sevmez bilirsiniz. Hani, parayı sevsin ama Galatasaray’a aidiyet bağı ile bağlı olacak mı? Kanını son damlasına kadar dökecek mi? Tıpkı Kewell ve Baros gibi!

Umarım Kewell’ın ve milli takımda bir dönem birlikte çalıştıkları Neeskens’ın varlığı onun için itici bir güç olur. Umarım bu transfer Kewell’ın takımda kalma güdüsünü güçlendirir. 10 yıllık EPL tecrübesinin takıma katacağı çok şey olacaktır muhakkak. Peki taraftar onu sevecek mi? Ama eminim ki o taraftarı çok sevecek. O coşkunluğu ve ruh halini görünce o da umarım bizden biri olacak. Umarım!

pink dedi ki...

Mis gibi transfer!!!

Kieran dedi ki...

hiç bir hayal kırıklığı 10 sene premier ligde oynayamaz.bir sene oynar iki sene oynar.şansı yaver gider 5 sene oynar ama 10 seneyi devirmiş bir adam.sanırım kimse çok iyi olduğunu düşünmüyordur ama moyes'in chelsea maçında stoperde sahaya sürdüğü bir futbolcuyu küçümsemek yanlıştır.

sawero dedi ki...

2. sağ bekten bozma stoper de geliyor diyeyim o zaman.. gerçi kewell post unun yorumuna yazmıştım, hayırlısı olsun ne diyelim

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO