18.01.2009

Galatasaray 4-2 Malatyaspor

Amaçsız bir maç olsa da keyifli oldu. Gerçi ilk yarısı halı saha maçı gibiydi, iki takım da "oğlum defansa gelsenize lan" diye oynuyordu maçı. Galatasaray güçlü adamların toplandığı, Malatyaspor ise ilk defa bir araya gelmiş içlerinde en fazla iki tane kaliteli adam barındıran halı saha takımları gibiydi. Yine de ligin başlayacağı hafta öncesi lige ısındırdı bizleri o gereksiz hazırlık maçlarından sonra.
Werder Bremen maçında Sabri'nin yaptığı ortadan sonra "Sabri, orta ve gol" lafını ne zaman duyacağımı merak ediyordum ki hala inanamadığım bir şekilde bu gerçekleşti. O kadar sakin, yumuşak ve isabetli bir orta Sabri'den nasıl çıktı, hadi diyelim çıktı, nasıl isabetli oldu... Şu ortalarını tesadüf değil de bilerek yaptığı gün Sabri'ye eleştirileri keseceğim, söz.
Ümit Karan kolundaki şeyin kaptanlık bandı olduğunu ilk yarıda unutur gibiydi. O kadar isteksiz ve vasattı ki ikinci yarıya çıkmaz diye düşünüyordum. Neyse ki Sabri'nin beklenmedik asisti geldi, o da isminin hakkını veren bir kafa vuruşuyla güzel bir gol attı. İkinci yarıda Ümit Karan kolundaki şeyin ara sıra takılan siyah bant değil de kaptanlık bandı olduğunu anlamış olmalı, oynadığı oyun bunun açık bir göstergesiydi. Genelde alır almaz vuracağı bir topta güzel bir asistle Arda'ya golü attırdığı gibi çoğu pozisyonda, vursa gol bile atabileceği anlarda asisti düşündü. Bu maçın ikinci yarısındaki performansın çok altına düşmediği sürece Ümit Karan ilk yarıdaki gibi eleştiri oklarının hepsini üzerine çekmeyecek. Kendisi de bunun farkına vardığı zaman hücum hattında Nonda işkencesine maruz kalmayacağız.
Tatilde saçları da kestirseymişsin "ben yeni transferinizim" diye kampa sızabilirmişsin Lincoln. Dün ben bunu anladım.. Yalnız Kalli ile görüşmesinden sonra nasıl performans verecek çok merak ediyorum, umarım bizim dede kafasını karıştırmamıştır yine.

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO