22.03.2009

Dibe Vurmak : Galatasaray 0-1 Eskişehirspor

Fotoğrafa bakıyorum, bu adamlar ligde herhangi bir takımın 11'ine yerleştirilse ne olur diye düşünüyorum. Kendi kendime verdiğim cevap o takımın şampiyonluğa oynayacağı oluyor. Sonra bugünkü kadroda bu adamlar olsaydı ne değişirdi diye düşünüyorum, bu defa cevap veremiyorum kendime. Bir takım kendi sahasında rakibinden kat kat kaliteli olmasına rağmen ve o rakip 10 kişiyken tek bir organize hücum yapamıyorsa nasıl cevap vereyim ki. Her takımın bir dibe vuruş anı olur ya, Kocaelispor deplasmanında öyle oldu sanmıştık, yanıldığımızı bugün anladık. İlk yarı için fazlasıyla detaylandırılacak konu yoktu aslında. İlk başlarda Eskişehir'in topa fazla sahip olmasına pek şaşırmadık son zamanlarda oynanan maçlar sayesinde. Top bize geçtiğinde Eskişehir'in solunu hep bomboş yakaladık ve ne yazık ki orada hep Sabri vardı. Sağolsun kendisi her ortayı kale sahası civarına yaptığı için 2.05'lik Ivesa için zor olmadı bu topları ribaund alırcasına toplamak. Eskişehir'i ilk yarıda o sol kanadıyla defalarca yakalayıp 4'e 3, 5'e 4, 4'e 4 gibi seri ve hızlı hücumlar yaparken bir kere bile golü bulamadıktan sonra kalan 45 dakikada gol için umudu tamamen kesmiştim. İlk yarı tek dişe dokunur nokta buydu. Hikayenin heyecan yapan kısmı ikinci yarı çünkü.

Kırılma noktası denen şey olur ya sporda. Bugün o nokta 60. dakikaya tekabül ediyordu. Nonda'nın Serkan'ın yerine oyuna girmesiyle maçı daha gol yemeden Eskişehir'e vermiştik çünkü. İlk 11'de sağ bekte başladığında bile görevini yapmayıp ileriden dönmeyen ve sık sık kademe hataları yapan Sabri'nin orta saha başlayıp maç içerisinde bu bölgeye çekilmesi felakete doğru adım adım gitmek demekti. Yenen gol de işte bu sebepten gelişti. 10 kişi kalan rakip saha kenarındaki tedavi yüzünden geçici olarak 9 kişi kalmıştı ki bu noktada Sabri işine bakmayıp ortalarda gezinirken kendisinin boş bıraktığı noktadan Eskişehirspor ceza sahasına kadar sızdı ve Sabri bu noktada rolünü De Sanctis'e devretti. Youla topu aldığında tek şansı vardı gol için, açıyı yakalayıp önündeki direğin dibinden yollayacaktı topu kaleye. De Sanctis ise buraya topun geleceğini tahmin edemeyip kalenin ortasına doğru hareketlendiği yetmezmiş gibi çömelip topu seyretmekle yetindi Hamburg maçında yediği ilk golde olduğu gibi. Bu kaleciye topa hareketlenmemesi gerektiğini söyleyen birileri yoksa son iki maç itibariyle bu kalede bir numaralı tercih olarak düşünenler bu kararlarını gözden geçirmeliler. Kimselerin güvenmediği Aykut Erçetin bu adamın sezon boyu gösterdiği performanstan daha kötüsüne imza atamazdı. Sene başında De Sanctis'in Udinese'deki geçmişini referans alıp Aykut'u yedeğe çekmek doğruydu belki de, sezon içerisinde De Sanctis'in farklı olmadığını görememek ayrı bir başarısızlıktır hem Michael Skibbe hem de Bülent Korkmaz için. Golü daha detaylı analiz etmeye gerek yok, Sabri'den doğan boşluktan doğan pozisyon ve yine kalecinin yer tutmaktaki bariz hatasıyla gelen golden bahsetmek yeterli oldu... Golden sonra maçı izleyen herkes Aydın'ın gireceğinden emin, çünkü elde başka alternatif yok. Alternatif yok ama Sabri'nin yerine madem ki Aydın girecekti neden Serkan kurban edildi diye düşünüyor insan. Serkan'ın istenen ve beklenen performansı henüz veremediği bir gerçek ancak sağ bekte Sabri'den kat kat daha iyi olduğu da 2 kere 2'nin 4 etmesi kadar net bir şey. Aydın ilk başta Sabri'nin yerine girse, daha sonra Barış ile Nonda değişse, hayat bayram olsa... Kewell ile Mehmet Güven'i değiştirme konusunda diyeceğim söz yok. Konumuz futbolsa bunun futbol dilinde tatmin edici bir açıklaması olmamalı. 1-0 geridesin, kazanırsan sezonun en önemli 3 puanını alacaksın, önünde uzatma dahil 20 dakika kalmış, böylesine tarihe geçecek bir oyuncu değişikliğine imza atıyorsun düşünmeden. Bülent Korkmaz'a olan inancım yenilsek bile devam edebilirdi ancak Kewell-Mehmet değişikliği ile Büyük Kaptan'ın sezon sonunu bile görmesinden şüphe eder oldum. Çok daha iyi bir maç hayal ediyordum, çok farklı şeyleri yazabilirdim bu akşam ama gelinen nokta insanın ellerini kilitliyor, dönüp dolaşıp bıkmadan tekrarlanan taktik yanlışlara, sağ bekteki Sabri sıkıntısına ve 2 aydır kalede kimliğini kaybeden De Sanctis'e geliyorum sadece. Büyük Kaptan'la rüya gibi bir başlangıç yapılmıştı ama Hamburg ve Eskişehir tokatlayıp uyandırdı bu rüyadan.

Tüm bunları konuşurken Eskişehirspor'u atlamamak lazım. Galatasaray'a daha ceza sahası önünde 3-4 adamla pres yapıyorlar, düşündükleri şey kapanıp 1 puan almaktansa bildiklerini okuyup 3 puan almak ya da kaybetmek. 1-0 öne geçtikten sonra bile ileride 2 adam bırakıp golü düşünebiliyorlarsa basit bir Anadolu takımı olarak sınıflandıramayız Eskişehir'i. Rıza Çalımbay'ın teknik direktörlüğünü ilk senelerinde beğenmemiştim ama Eskişehir'de kariyerinin en önemli basamaklarını çıkıyor, daha doğrusu kendisinden ümidi kesenlere cevap veriyor, bir aksilik yaşayıp ligden düşmezlerse önümüzdeki sezonlarda üst sıralar için oynayıp Bülent Uygun'un Sivasspor'undan daha fazla sempati toplayacakları kesin.

1 yorum:

Erk dedi ki...

De Sanctis'e geldiği zamanlar çok güveniyordum. Hatalar yapsada alışınca düzelir diyerek geçiştirdim. Ta ki Hamburg maçı ilk golüne kadar(2-3. gol için hala laf etmiyorum). Eses maçınıda izlemedim ama dediğine göre aynı hareketsizlik varmış.Bir kaleci hatalarını tekrarlıyorsa gerçekten büyük bir sorundur. He yine de derim ki; Gs 4 sezondur feryat figan bağıran Sabri'ye önlem almayı denememiş. 2 aylık De Sanctis mi mesele, değil tabiki.
Ah! Sabri'yi hırs ve hız var diye savunuyorlar. Hız kısmını anlarım, devekuşuda koşuyor. Hırs kısmında ise anlayamıyorum. Maç içinde uyuyan, burnunu karıştırırken pozisyon izleyen adam hangi hırsın ürünü.
Yeri sağ kanat, bek değil diyorlar.
Orta yapmayı bilmeyen sağ kanat mı olur Allah aşkına. Hani bari yapamıyorsun ortayı, olmayacak pozisyonda deneme. Kontraatakta orta yapmak zorunda değilsin ki. Zeka işi birazda bu oyun.
Almanya-Türkiye maçında 3 golde sağ kanattan geldi. Hadi bi tanesi Kazım sakatlandı diyedir anlarım ama diğer ikisini kim affettirecek.
Hohoho 87.de Lahm'a çalım atıp asist yapan sabri.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO