11.04.2011

Adamsın Sabri Adamsın


Bunu ne zamandır dillendirmeye çalışıyordum. Sadece dünkü maç için değil bu sezon için konuşacak olursak, aslında ters orantılı olarak çalışan Sabri'ye endekslenmiş bir futbol takımımız var gibi duruyor.

Şöyle ki, 2008 yılının Mayıs başına dönelim. Lucescu dönemi ki kısa sürmesine rağmen Galatasaray'ın en başarılı dönemlerinden olan bu dönemden sonraki en iyi futbolu, en net futbolu oynadığımız dönem yine çok kısa olsa da Cevat Güler yönetimindeki o Galatasaray'dır. Feldkamp güzel bir temizlik yapıp, kaliteli yerli kadrosu oluşturmuştu. Neredeyse hiçbir yabancıdan verim alamıyorduk. Ama yerli kadronun arasındaki bağ o kadar kuvvetliydi ki, çok net bir futbol vardı sahada. Öyle haldır haldır saldırmıyorduk, ama karşı takımlara abartmıyorum, tek bir pozisyon vermeden bitirdiğimiz maçlar vardı. İşte böylesine bir takımda tek bir kişi aksıyordu. Tek bir kişiye bağırıyordum. Tek bir adam takımın emeklerinin içine etmek için uğraşıyordu. O da Sabri Sarıoğlu. İleri çıkardı, geriye dönmeyi unuturdu. Topu ayağında dolaştırırdı. Eksiklerini ya Emre Güngör, ya da Servet gidermeye çalışırdı.

Şimdi 2011'in Nisan ayındayız. Tarihin uzak ara en kötü dönemi. Asla hatırlamak istemeyeceğiz. Güzelim statta şu takımın oynaması, inanılır gibi değil. Halbuki ne hayaller kurmuştuk. Şimdi dönüp takıma bakıyorsun. Sene başında dünyaya 4-3-3 sistemini yayan 2-3 hocadan biri olan Rijkaard ve ekibine takım kurdurtuluyor, sistemin en önemli özelliği olan orta sahaya transfer yapılmıyor. Bize bütün sene Barış-Ayhan-Mustafa Sarp çilesi izlettiriliyor. Bunun dışında bir sürü inançsız, form düşüklüğü baki olan, yeniçeri sıfatındaki oyuncular ve sürekli sakat olanlar takımda yer alıyor. Bu nedenle rezil bir takım ortaya çıkıyor. İşte böyle bir takımda yaşadığı sakatlıkları saymazsak tek bir adam canla başla mücadele etti. Tek bir adam istikrarlı bir şekilde oyununu oynadı. Tek bir adam yaşının verdiği olgunlukla, Galatasaray'da oynamanın verdiği bilinçle oynadı. O adam yine Sabri Sarıoğlu.

Sabri bu dönemde ne yaptı? Rıdvan Dilmen klişesiyle üstüne koyarak devam etti. Belki olağanüstü değişimler değil bunlar, ama katkılar var. Bir kere 1.70'lik boyuna rağmen, bu adam öyle bire birde kolay kolay geçilmiyor. 2008'de arkasında derin boşluklar bırakırken, 2011'de defansın arkasını temizler oldu. Keita gibi bir partneri oldu ve oyununa çok büyük katkıları oldu. Hücuma ayarlı çıkar oldu.

Önümüzdeki sene için herkesin isteği vardır. Hala Sabri'ye takık olanlar da var. Ama onların bir yıldır takımı düzenli olarak takip etmediklerini düşünüyorum. Bu takımdan herkes ayrılabilir. Ama bırakın Sabri takımın sabiti olsun. Geri kalanlar değişkenler olmaya devam etsin. "Küçük düşünüyorsun" diyenler de olabilir. Bu takımın kaliteli hale gelebilmesi için, Sabri'nin takımın en iyi futbolcusu değil, en kötü futbolcusu olması gerekiyor. Şahsen, sahadaki diğer futbolcuların mücadele gücü için değil, yetersiz futbolcular için değil, Sabri'nin ortalarına küfür etmek istiyorum.

Ayrıca adamsın Sabri dedim. Çünkü sene başından beri, biri çıkıp da şöyle Sabri gibi içten bir konuşma yapmadı. Anca, "çok üstümüze geliyorlar","kısmet, önümüzdeki maçlara bakacağız","durumu düzelteceğiz" gibi havanda su dövercisine konuşmalar yapılıyor. Biriniz de çıkıp şu adam gibi konuşmadı. "Evet sürekli sakatlanıyor, aldığım paraları çatır çatır yiyiyorum" demediniz. "Evet hocaları biz gönderdik" demediniz. "Evet takım olamadık" demediniz. Çıkıp da şu adam taraftardan özür diliyorsa, geri kalan futbolcular gözümde bir Sabri Sarıoğlu etmez.

Linki düzelttim. Buradan Sabri'nin açıklamalarına bakabilirsiniz. Önemli söylemleri burada kalmaya devam etsin.

-Herkes yüzde yüzünü veriyor mu onu da düşünmek lazım
-Taraftarımız üzülüyor, sinirleniyor haklılar da. bizim onlara hiç bir zaman niye kızdınız sinirlendiniz gibi laf etme lüksümüz yok.
-Galatasaray'ı bu duruma biz soktuk. Bunun sorumluları hepimiziz. Çok üzgünüz. Sinirden neredeyse (burada birkaç saniye duraksıyor) kapı pencere parçalayacağız.

4 yorum:

selaminko dedi ki...

Seneye bu as takımdan Türk olarak sadece Sabri ve yekta kalmalı gerisi toptan gönderilmeli. Sabri kaptan olmalı. Takımı ne olursa olsun satmayan canla başla savaşan tek adam o çünkü.

nebilim dedi ki...

http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?lgn=1&r=1&hid=90498

link bu hocam

Mithra dedi ki...

teşekkürler nebilim. linki düzelttim

neco dedi ki...

çok güzel duygularıma tercüman olan bir yazı olmuş..bu takımda ne olursa olsun topa vuramayacak durumda bile olsa kalmasını istediğim tek futbolcu Sabri'dir.çünkü o sahadaki biz durumunda çünkü o bu forma için herşeyini düşünmeden verecek tek futbolcu bana göre.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO