11.04.2011

Küme Düşmek?: Galatasaray 0-1 Trabzonspor


Türkiye'nin genlerine uygun olarak, üzerine bir sürü komplo teorisi üretilen bir maçı geride bıraktık: Şampiyonluk yarışında olan bir Trabzon'a karşı, üzerine bundan sonra pek de konuşulmayacak kadar kötü bir sezon geçiren Galatasaray. 26. haftada ilk mağlubiyeti tadan Türk Telekom Arena, iki hafta sonra ilk seyircisiz maçını da yaşamış oldu.

Maç genelde alıştığımız tarzda bir orta saha mücadelesi olarak geçse de maçın başında Galatasaray biraz daha topu ileride tutarken Trabzon aceleci davranmadı ve sabırlı ataklarla yokladı Galatasaray kalesini. İlk yarıda sadece iki dakika oynayabilen Yekta ve maçı tamamlaması sürpriz olan Arda ile Galatasaray'in gol olabilecek iki pozisyonu var. Trabzon'un pek de net pozisyonu olmasa da ilk yarıda ceza sahasında etkili girişimleri oldu. Neredeyse bulabildiği tüm golcüleri sahaya süren Şenol Güneş'in bu kadar az pozisyon beklemediğini söyleyebiliriz.

İkinci yarıda gittikçe daha etkili oynamaya başlayan Trabzonspor 60. dakikadan sonra Yattara'nın girmesiyle oyunu Galatasaray yarı sahasına yığmayı başardı. Buna karşılık olarak Galatasaray kontra ataklarla boş alan buldu bir kaç kez ama son şutlarda başarılı olamayınca cezası puansız geçilen bir maç oldu. Pino'nun rahat bir pozisyonda pas vermeyip kendini kahraman yapma çabası bu kez pahalıya patladı ve bu bencilliğin dönüşüde maçtaki tek gol geldi. Bülent Ünder sadece maçın değil ligin de kaderini etkileyebilecek bu pozisyonu Pino'yu kadro dışı bırakarak cezalandırdı. Ayhan-Mustafa-Barış üçlüsüne bir buçuk sezondur tahammül eden camianın tek pozisyon ile bir futbolcuyu harcaması kabul edilemez bir olay. Bu üç isimden herhangi biri bundan sonra sadece "bir saniye" bile süre alsa Bülent Ünder'i ve bu yaptığını asla affetmeyip her gün daha sert eleştirme hakkını elimde bulundurduğumu düşünüyorum bir taraftar olarak. Bir fatura kesilecekse en kötü yabancı oyuncumuzdan bile önce gelecen en az beş tane yerli oyuncumuz var kadromuzda.

Dönelim maça; Burak'ın goldeki oyunu gayet doğruydu, son vuruşları da fazlasıyla düzeldi ve ilk patladığı dönemlerdeki gibi özgüvenle vurabiliyor, Trabzonspor'a gelmeden dibe vurmaktayken burada kendisini çok geliştirdi. Bugün Galatasaray'a kaybettirse de Milli Takım adına yararlı olacak bir gelişim bu. Galatasaray maçlarındaki etkili oyunu ve golleri ile sürekli öne çıkan Colman ise pek de beklenen Colman değildi doğrusu. Hatta çok kötüydü desek hakkını yemeyiz. Jaja ise genele göre baktığımızda vasattı, çok fazla yere düştü veya düşürüldü ki bu da istikrar sağlamasına engel oldu. Brozek ise ilk 11'de başladığı maçta Şenol Güneş'i şaşırtmayıp yapması gerekenleri yaptı, ne çok sivrildi ne de vasat oynadı, tam istenen oyunu oynayıp iyi bir performansla geceyi noktaladı.

Trabzonspor'un galibiyetinde ise Onur'un sakatlığı sonrası basın tarafından pek de güvenilmeyen Tolga büyük rol oynadı. Yekta'nın başlangıçtaki şutu dışında Arda'nın iki şutunu da çok iyi çıkardı ve hatasız oynadı. Onur'dan sonra kolay kolay kaleci performansı ile maç kazanamaz denen Trabzonspor bu maçı kalecisi ile kazanarak şampiyonluk yolundaki en ciddi mesajlardan birini verdi belki de. Trabzonspor adına Serkan da geçenin başarılı isimlerindendi, solda Insua ve Arda'yı birkaç kritik pozisyonda erkenden durdurarak olası tehlikeleri yok etti.

Galatasaray ise kaybetmesine rağmen alışılmışın dışında iyi bile oynadı denebilir. Özellikle ikinci yarıda savunma direnci beklenenden kolay kırılsa da takım halinde eski maçlardaki dağınıklık yoktu ve çoğu atak daha akillıcaydı, önceden olduğu gibi rastgele birkaç top yuvarlayıp pozisyon peşinde koşmaktansa organize davranır gibiydiler. Gibi diyoruz zira bunun oturup oturmadığını kestirmek tam bir muamma, bu hafta derli toplu gözüken takımın haftaya neler yapacağı tamamen sürpriz. Şu maçta bir de hafta içi oynanan A2 maçının üç yıldızından biri olan Cem Sultan'ı izlemeyi isterdik ancak şans bulamadı. Kazım atılmasa belki son kısımlarda şans bulabilecekti ancak Kazım'ın atılması maç sonu planları başka boyuta çekti doğal olarak.

Galatasaray amaçsız denen sezonun sonunda düşme tehlikesi gibi beklenmedik bir korku ile girecek gibi. Böyle seri kaybetmeye devam edilirse kalan haftalarda Buca'nın sadece on puan alması yetecek ki Buca bunu yapabilecek bir takım. "Tarihin en kötü sezonu" kabul edilebilir bir hal aldı ama küme düşme gibi fazlaca uç bir çöküş yaşanırsa "en utanç verici sezon" kavramı doğacaktır ki buna kimsenin hazır olduğunu düşünmüyorum.

goal.com

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO