31.12.2008

2008'in Ardından : Fiorentina

Yıllar sonra mor formayı yeniden Şampiyonlar Ligi'nde gördük ki bunda en büyük pay sahibinin Prandelli olduğu bir gerçek. Takımı o seviyeye taşırken aynı zamanda UEFA Kupası'nda yarı final oynattı ki aslında tüm beklenti en kötü ihtimalle finalde Bayern'e yenilmekti. Yine de avrupada uzun yıllar sonra yeniden kupalarda üst turları görüp ligde de ilk 4 sıra değil ilk sıra için oynamak isteyen takım için ateşleyici bir etki oldu. Sezona iyi başlayıp Fiorentinalı herkesi tatmin edecek bir konumda noktalamıştı mayıs ayında. 2008/2009 sezonu için de yapılan transferler takımın niyetinin geçen sezonkinden daha ilerisi olduğunu açıklıyordu ki Prandelli nedendir bilinmez bir önceki sezon uyguladığı sistemi bu sezon uygulamıyordu. Bir süre deneysel takılması takımın bir koca sezonu kaybetmesine sebep olabilirdi ki kendisi yılın son 2 ayında normale dönüp takımı toparladı ve ilk 4'e yeniden girdi. Napoli ve Udinese gibi takımların zaten üst sıralarda sürekli olması beklenmiyordu ama Prandelli'nin hataları daha fazla puan alıp seneye de Şampiyonlar Ligi'nde olabilmek adına daha rahat konumda olmamıza engel oldu biraz. Kendisi toparlandıktan sonra ikinci yarıda daha fazla şey başarması gerektiğinin farkında. Avrupadan elenmemiş olsak da Şampiyonlar Ligi'nde o grupta 5 puan alıp elenmek facia gibiydi. Yine de UEFA'da hayalimdeki Fiorentina-Galatasaray finalini görme şansım sürüyor, Şampiyonlar Ligi'nden elenmenin tek iyi yanı bu oldu benim için. Sezonun bundan sonrası 2009'a kalan birşey. Onu da buralarda olursak -ki olmama gibi niyetim asla yok- seneye değerlendiririz. 2008'deki performansın altına düşülmediği sürece önümüzdeki sezondan memnun olmamak için pek de ciddi bir sebep yok.
Geride kalan yılın ikinci bölümünde Fiorentina formasıyla sezona damgayı vuran Gilardino oldu. Yılın oyuncusu olarak onu göremiyor olsam da sezon takımın en öndeki ismi olacağını söylemek mümkün. Buraya gelirken herkesin aldığı referans Milan'daki performansıydı. Ancak hesaba katılmayan şey Prandelli ile daha önce çalıştığı Parma'da Gilardino'nun 24 golle gol kralı olduğuydu. Bu sezon küllerinden doğdu benzetmesi yapılırken bu ayrıntıya hiç dikkat edilmedi. Prandelli O'nu ceza sahasında nasıl kullanacağını biliyordu, öyle de yaptı. Milan'da Ancelotti'nin yaptığını yapmayıp onu gol yollarındaki ilk tercih yaptı Prandelli. Bu da Gilardino'yu yeniden gol atarken görmemizi sağladı. Ligin en genç ve güçlü orta sahalarından biriyle birlikte Gilardino tam anlamıyla beklediğim gibi bir sezon geçiriyor Fiorentina'da. Toni gibi ilk sezonun sonunda gitmek için baskı yapacağını da düşünmüyorum ki bu da takım için önemli. Fiorentina lig ve avrupada yine sezon sonu yaklaşırken kupa hedefine gidecekse bu Gilardino gibi bir ismin liderliğiyle olabilir. Tabii ki hemen arkasından gelen Jovetic-Montolivo-Kuzmanovic üçlüsünün desteğiyle. Mutu'nun önümüzdeki sezon burada olup olmayacağı garanti değil ama Gilardino için sorun teşkil etmeyecek bu olay. O burada Prandelli ile birlikte uzun yıllar kalmaya hazır ve ne yönetimin ne de taraftarın kendilerini bırakmaya niyeti var.
2008'de Gilardino öne çıktı yılın sonlarında ama Fiorentina adına bu yılın en iyisi gösterilecekse bu kesinlikle Riccardo Montolivo olmalı. 2007/2008'i giderek artan bir formla noktaladı. 2008/2009'un ilk yarısında da Jovetic, Kuzmanovic, Almiron ve Melo gibi isimlerin arasından rahatlıkla ön plana çıktı. Attığı gollerle kurtardığı puanlar bu sene takımın ilk 4'te kalma hedefinde hayati önem taşıyor ve sezonun geri kalanında taşımaya devam edecek. Riccardo Montolivo yıl boyu gösterdiği ve yıl sonunda gaza basıp arttırdığı performansıyla yılın en başarılısı sıfatına fazlasıyla layık oldu.

Fiorentina Seri A'da yaşadığı kötü şeylerden sonra geri dönüşünün ilk ciddi adımını 2008 yılında atmış oldu. Şampiyonluk kupasını 40 yıldır göremiyor olmak, avrupada tek kupayı 1962'de kazanmış olmak, son resmi kupayı(Coppa Italia) da 2001'de kazanmış olmak bu takımın kupaya ve başarıya ne kadar hasret olduğunun göstergesi. Bu yıl gerçekleşmedi, 2009'da da pek kolay değil ama bu hedeflere doğru giderken verilen umut bile yeterli oldu bu yıl.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

kardeş ben lyon taraftarıyım kusura bakma şampiyonlar ligi'nden dolayı gerçi barça çıktı ama belki eleriz :D

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO