
Öncelikle Skibbe'den başlamak istiyorum. Sen 3-5-2 oynatırken işini görecek adamları oynatmayacaksan, bu taktiğe uymayacak adamlarla bu işin olup olmayacağını küçümsediğin ve yok saydığın ancak ilk yarıdaki görüntüsünden eser kalmamış Kocaelispor önünde denersen başına bu kadarının geldiğine şükredersin. Sonra da gidersin Taner'i ve Kocaelispor forvet hattını alınlarından öpersin "iyi ki daha fazla atmadınız diye. Anlayamıyorum ya, Mehmet Güven ile maça başlamak nedir. Bugün bu ülkede Rezerv Lig olsa Mehmet Güven orada bile ilk 11'e çıkacak adam değil, bu kadar ısrar etmenin anlamı nedir. Bu taktiği uygularkenki seçimden bahsetmiştim. 3-5-2'nin solunda hem savunmayı hem hücumu 90 dakika götürmesi gereken bir kanat oyuncusu kullanmak gerektiğini bilmek için Skibbe veya başka bir isim olmaya gerek yok, futbolla az çok ilgilenmek yeterli bunun için. Bu bölgeye Harry Kewell'ı koyarsan bu iş olmaz. Sabri de aynı görevin sağ kanat versiyonuydu ki Sabri'ye ileri de çıkabilirsin ama geriye de dönmelisin dendiği zaman Sabri'nin ileri çıkıp geri gelmek nedir bilmeyeceği açık ve net. Bordeaux maçındaki 3-6-1 mükemmel uymuştu, orta sahada iki tane üçlü vardı çünkü. Bugün Skibbe kendi sistemini kendisi baltaladı, 3-5-2/3-6-1'de kilit noktalardan olan üçlü stoperdeki uyumu E.Aşık-Meira-Servet ile yakalamıştı ancak Emre Güngör'ü oynatarak hem oyuncusunu hem kendisini yaktı. Takım bu dizilişle 5-6 maç oynadı topu topu, sezon başından beri bu şekilde oynanmış olsa Emre Güngör de oynar sırıtmaz ama uyum sağlanmışken ve takım bu düzene tam olarak alışık değilken arkadaki üçlüyü bozarsan bu uyumsuzluk yüzünden oyunculara laf etme hakkın olmaz. Skibbe'nin hataları bununla da bitmedi. Mehmet Güven tercihi kökten yanlışken ortadaki 5 ismi gereğinden fazla ileride tuttu. Gerideki 3 stoper yalnız kalırsa ve Mehmet Topal oyun kurarken arkasında beklemekle görevli olması gereken Mehmet Güven de bu gerideki adamlara yardıma gitmezse sonuç her zaman bu olur. Skor 1-1'ken bakıyorum biz atak yapıyoruz, Kocaelispor 4 oyuncusuyla ileride. Biz ne yapıyoruz, 3 adam geride bekliyor, diğerleri hücum ediyor ve geri gelmiyorlar. Bu takımın savunması sadece Hakan Balta'ya mı bağımlı bilmiyorum, bu kadar kötü bu kadar başarısız olunmamalıydı bugün.

Maç sonu sıcağı sıcağına yazmayıp sakin sakin yazmak istedim bazı şeyleri ve bu sırada De Sanctis'in garip bir şekilde savunulduğunu gördüm. Sezon genelinde De Sanctis'in yaptıklarını genellemek doğru olmayabilir ancak bu maçı özel olarak kabul edip ayrı değerlendirmek gerekir. Orta sahaya kadar çıkıp kurtardığı topta neden sürekli İtalya'da milli takıma çağırıldığını basitçe anlayabiliyorduk. Ancak bu güzel hareket maçta tek oldu kendisi için. Yediği ilk golde yaptığı hata akıl alacak gibi değil, o topa çıkıp da topu alamayacak kaleci hemen hemen yok gibidir. Gerçi Çek Cumhuriyeti maçında Cech'in kaçırdığı topu da herhangi birimiz çıksak rahatlıkla alabilirdik ama karşıdan çok yüksekten gelen ve çıkmak zorunda olmadığın topa ısrarla çıkıyorsan bu topa sahip olacaksın, başka bir olasılık olmamalı bu durumda.

Mehmet Güven adını anmıyorum daha fazla, merak etmeyin, maç öncesi yazdığım gibi bu takımda nasıl oynadığını merak ediyorum. Eğer Skibbe ile bilmediğimiz bir bağlantısı yoksa sahada olması futbolun bir mucizesidir.

3'lü savunmada Meira başarılı dedikten sonra Bordeaux maçında da işlerin yolunda gittiğini gördük. Bugün neden kendisi olmadı diye sormamak lazım, bugün savunma 3 oldu 5 oldu 4 oldu 2 oldu her şey oldu o yüzden Meira'ya "3'lüde de olmuyormuş" dememek lazım. Skibbe görevde kalırsa ilerleyen haftalarda görmek lazım.


Son anlarda tribünlerden yükselen Metin Oktay sesleri klasik oldu artık, çocuk gibi her yenilgide işi Metin Oktay'a bağlamak saçmalamaktan öteye gitmiyor artık. Bir derbide belki anlamlı de Kocaelispor'dan 5 yerken çok saçma duruyor. O formayı çıkarın s... gidin veya ne bileyim ruhsuz i..neler diye çırpınana kadar önce tribünde doğru düzgün destek olunsa daha iyi olaak. Dikkat ediyorum gol anına kadar sıkıcı ve defalarca tekrara sarılmış uyuklatıcı tempodaki tezahürat bitmek bilmiyor. Gol olduğu zaman bir coşku ve hemen ardından yine aynı sessizlik. Rakip gol atınca da çılgıncasına destek olmak.. Maç normal şartlarda ilerlediği anlarda neden durulur ki, sen bağırıp bir nebze olsun katkı yapamayacaksan ne işin var ki orada ?
3 yorum:
Hello,
this is a lamentable image for this great team...Skibbe, goes home!
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)
"Dikkat ediyorum gol anına kadar sıkıcı ve defalarca tekrara sarılmış uyuklatıcı tempodaki tezahürat bitmek bilmiyor."
Belki son 5 senedir bunu söylemekten bıktık ama kimsenin anladığı yok. Üstelik bunları söyledik diye başımıza onlarca bela da aldık. Bu kafayla tam gaz devam. "Yönetim futbolcu "seyirci", şampiyonsun galatasaray.."
en son barcelona macındaki ucluyu hatırlıyorum ali sami yen'de.. 5 beraberlikten sonra gruptan cıkmak icin kazanmamız lazımdı.. o gun zirve yaptı tribun, ardından da cokuse gecti, nasıl bir cokusse artık 8 yıldır dusmekten bıkmadılar..
Yorum Gönder