10.02.2009

The Curious Case Of Benjamin Button

Gece 3'te izlemeye başladım, neyse ki saat 2 saat 46 dakika süreceğinden haberim vardı. Gerçi 3-4 saat olsa yine izlerdim, öyle güzel bir filmdi. Uyumadan önce çok sevdiğim bir masalı dinler gibi izledim filmi ki bunun pek garip kalır yanı yok filmi bütünüyle ele alınca.

- Bu noktadan sonrasını bir spoiler olarak algılayabilirsiniz ama fragmanı izlediyseniz zaten bunları bilerek gideceksinizdir filme. -

İlk 1 saati Benjamin'in yaşlı görünümlü çocuk olması yüzünden zaman zaman güldürüyordu. Evin önünde dururken tekerlekli sandalyeyle ileri geri gidip oyun oynarken gerçek yaşlıların sinirini bozması hoş bir detaydı. Ancak film güldürmeye eğlendirmeye dayalı olmadığını ortalarına doğru ortaya çıkarıp son 40-45 dakikalık bölümde ana temasını iyice ortaya koyarak gösteriyor.

Bir an için düşünün.. Çocuksunuz ve en enerjik döneminizde tekerlekli sandalyeye mahkumsunuz, önünüzde yaşıtlarınız deliler gibi koşturup oynarken siz oturup sadece o duygunun nasıl olduğunu merak etmekle yetiniyorsunuz. Büyümeye başlıyorsunuz, karşı cinsten hoşlanmaya başlıyorsunuz, aslında o sizden 2-3 yaş büyük ama yan yana durunca dedesi/anneannesi/babaannesi gibi kalıyorsunuz. O 40'lı yaşlarına yaklaşırken siz de o yaşlarınıza doğru geliyorsunuz, yani hayatınızda olduğunuz yaşta gösterebileceğiniz sadece 2-3 yıllık döneme. Köprünün altından çok sular akmış, siz hala O'nu sevseniz de işler pek yolunda gitmiyor.. İşleri yoluna koyduğunuzda da çocuk sorunu çıkıyor ortaya.

- Ona bir baba lazım, oyun arkadaşı değil.

İşte bu replik o andaki durumun özeti sanırım..

Bir de başka sorun var, bu sırada sevdiğiniz kişi sizin amcanız/teyzeniz gibi bir hal almaya başlıyor, siz gençleşirken o olması gerektiği gibi yaşlanıyor.. Siz bebek olduğunuzda, o da hayatının son dönemini yaşıyor. Yaşınız 2-3 de olsa bunama sorunu ortaya çıktığı için o sizin için bir teyze, bir bakıcı, bir dadı veya bir anneden ibaret sadece.. Ama siz onun için hala sevdiği kişisiniz.. Ve siz onun kucağında son nefesinizi verirken hissedek birşeyiniz yok ama onun fazlasıyla var..

Böyle bir film işte The Curious Case Of Benjamin Button.. Uzun boş vakitler bulunduğunda tekrar tekrar bıkmadan izlenecek bir film. Sinemada izlememiş olsam da şunu diyebilirim ki gittiğinizin her saniyesine fazlasıyla değecek bir film. Aslında salonda izleyebilirdim ama önümüzdeki cuma günü de Marmaris'e gelmeme ihtimalini düşünerek elime geçen fırsatı kaçırmadım. Belirtmek isterim ki ilk kez yeni vizyona girmiş bir filmi oturup evde izliyorum. Keşke biraz sabredip sinemada izleseydim diyorum bir iki saattir ama olan oldu artık..

- good night, benjamin..
- good night, daisy...

1 yorum:

Bhut_Jolokia dedi ki...

merak ediyordum zaten bu filmi artık kesin izlerim

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO