12.10.2009

"Kim Gelecek Ki ?"

Benim en sevmediğim sorulardan biridir bir teknik adam veya yönetici gitmesin diye isyan edip daha iyi bir alternatifin olmadığına işaret ederek sorulan "Kim gelecek ki ?" sorusu. Bugüne kadar her gidenin yerine birileri bulundu. Denizli giderken "Kim gelecek ki ya ?" dendi, Şenol Güneş Dünya Kupası'nda 3. yaptı bizi. Daha sonra Ersun Yanal geldi başarısız oldu. O giderken bile "Kim gelebilir ki ya, gitmese mi acaba ?" diye soran oldu, Terim geldi Avrupa'da 3. olduk bu kez.

Demek istediğim; %100 başarılı olunmasa da bir şekilde gelecek birileri bulunuyor ve başarı geliyor. Bir teknik adam gelecek oturacak oraya da milli takımdaki zihniyet değişecek mi o önemli. Belirli bir karakterimiz olacak mı o önemli. Gazla çalışmamalı bir milli takım. Daha da önemlisi baştaki hoca bir oyuncuya sırf gıcık olduğu için çağırmamazlık etmemeli. Terim formda olduğu dönemde Ümit Karan'ı almadı, Yıldıray'ı en ihtiyaç duyulan dönemde almadı, 2 senedir Toraman'ı aklından geçirmiyor ama Fenerbahçe'de düzenli oynamadan önce Avrupa'da yokları oynayan Emre her maç 11'deydi. Bu kişisel problemler kadro seçimine yansımamalı ki bizim ülkemizde en kusursuz teknik adamın bile bir oyuncu ile problemi olacağından gelecek adam yurtdışındadır.. Scolari olur, Hiddink olur, Lucescu olur, X olur, Y olur bu tartışmalara girmiyorum, herkesin bir favori ismi vardır. İsim tartışmasına girmek istemiyorum, o zaman yazı başka bir boyut kazanacak.

Mevcut şartlarda yerli teknik adam bizi aynı çıkmaza sürükler. Basitçe bir kaç senaryo yazalım hemen. Bülent Uygun takımın başına gelecek ve bir anda Hayrettin, Sezer, Mehmet Yıldız gibi isimler takıma alınacak ve ilk başarısız sonuçta bu tercihler sorgulanacak. Hemen birileri çıkıp Fatih Terim bunları almamakta haklıymış gibisinden bir laf edecek. Ya da Ersun Yanal gelecek, Hakan Şükür tartışmasında olduğu gibi yeni bir kulp takacak medya, çağırmadığı ilk yıldız oyuncu hemen medyada gündem yapılacak ve karışacak ortalık. Veya Ertuğrul Sağlam gelecek, bu defa da cemaatten tutun da iktidar partisi ile yakın ilişkilerden dem vurulacak. Kayseri ve Bursa'da öğrencisi olup daha önce milli takımda çok şans bulamamış Furkan Özçal, Volkan Şen, Ali Turan, Mehmet Eren, Ömer Erdoğan gibi bir kaç isim kadroya yedek olarak bile alınsa olay çıkacak bunlar nasıl girer diye. Rıdvan Dilmen gelse ilk kötü oyunda veya puan kaybında hemen çıkacak insanlar TV'de çok konuşuyordu her şeyi yorumluyordu sahaya inince çuvalladı diye. Bir kaç gündür adı geçen isimler hakkında hemen polemik yaratılabilecek şeyler yakaladık. Bunlar 2 dakikada olan şeyler, önümüzde 3 yıl var, kim bilir neler neler çıkar bu isimlerden biri başa geçse. Yabancı hoca işte bu noktada önemli, bir oyuncuyu tercih etmediği noktada kişisel çıkarlar ve egolar ön plana atılıp kolay kolay tartışma çıkmayacaktır. En azından ilk başta "bir bildiği vardır herhalde" diye yaklaşılacaktır. Bu bile önemlidir zira şimdiye kadar hiç bir yerli hocaya böyle yaklaşamadık, çünkü adımız gibi biliyorduk işin içinde futbol dışı sebepler olduğunu.

Konu sapmadan toparlayıp bitireyim. Birileri gidiyor ve hemen "Kim gelecek ki ?" sorusu gündeme düşüyor, başka birileri de çıkıp bu gidenleri savunuyor daha iyisini bulamayız başarısız da olsa kalsın diyor gidenler hakkında. Bu amaçsız ve gereksiz evhamları asla anlayamam. Kimin geleceğini sormaktan vazgeçelim, gelen adamın 60-70 yılda sadece 2 Dünya Kupası ve 3 Avrupa Şampiyonası oynayabilmiş koskoca ülkeye bir oyun karakteri kazandırıp kazandıramayacağını sorgulayalım. Dünya üzerinde kendimize rakip gördüğümüz devlerin hepsinin belli bir oyun karakteri varken bizimki neden yok bunu soralım, yoksa birisi elbet gelir ve geçer, "Kim gelecek ki ?" sorusuna cevap olur o geçici kişi. Ben oyun karakteri olan bir Türkiye istiyorum, gazla çalışan bir takım istemiyorum. Motivasyonla bir kere başarılı olursun, sonra böyle 9 maçta 12 puanla Güney Afrika'ya uzaktan bakarsın.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

furkanı kayseriye tolunay kazandırmıştı, yanşış hatırlamıyosam

Yağız Gönüler dedi ki...

Aslında tolunay yakışır milli takıma ama yabancıdan yanayım bu kez. Lucescu, Hiddink ve Spalletti en baştaki adaylarım.

baha dedi ki...

bulent uygun ve ertugrul saglam gelmedigi surece sorun yok. bu kisilerin demeclerindeki gibi "allaha sukur, allahin izniyle" falan kazanan takim degil adam gibi oynayan takim istiyoruz. antrenorun de agzi biraz laf yapsin tabi.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO