26.10.2009

Seni İstemiyorum Arjantinli...

Bu adam madem oynamayacaktı ne diye transfer edildi ? Madem ki Ufuk Ceylan gibi bir yetenek tribünde oturtulacaktı Manisa'ya neden 3 oyuncu ve para verildi ? Bu kadar masrafla gidip Sercan'ı veya istediğimiz başka bir genç oyuncuyu alamaz mıydık ? Kullanmayacağımız oyuncuyu alıp da kariyerini bari baltalamayalım. Bugün bu takımda sırf yabancı diye Leo Franco oynatılıyor ve Ufuk Ceylan tribünde oturuyorsa ben isyan da ederim, cinnet de geçiririm. Kimse de çıkıp bana itiraz etmesin, sene başında sözlüğe yazdığım entry yüzünden linç edilmediğim kalmıştı Franco'ya neler diyorsun diye. Az bile demişim zamanında.. Geçen pazar gününden beri 2 maçtır bas bas bağırıyorum Leo Franco'nun yaptıklarını. Topa uçamadığını, yerden gelen toplarda ön direğe çıkıp geçip arka tarafı boş bırakıp verdiği pozisyonları, hepsini söylüyorum ama suçlu ben oluyorum. Çünkü Arjantinli, çünkü yabancı oyuncu, çünkü herkes uzman, herkes en iyisini biliyor, ben basit bir taraftar olarak Leo Franco'nun kötü olduğunu söyleyemem. Hem Nezihi Boloğlu zaten çok iyi antrenör, kimin ne hatası olduğunu hemen şıp diye bulup kaleciyi geliştiriyor(!)
10 maçta 15 gol yiyen kaleci Galatasaray gibi bir takımın kalecisi olamaz. Bitmiştir bu tartışma. Benim gözümde Trabzonspor ve Dinamo maçlarının en başarısız iki isminden biri olan Leo Franco zaten bitmek üzereydi, derbi ile iyice bitti. Yaptırdığı hareket penaltı değildi, maç yazısında o tartışmaya girdik zaten. Ancak bunu derken ekliyorum; penaltı verilmese zaten golü yiyorduk, değişen bir şey olmuyordu. Arjantin'de nice kazma kalecilerin önünde yer alamayıp milli takıma seçilememiş bu adam Galatasarayımın kalesini korumasın. Ben Ufuk Ceylan'ı istiyorum. Bir yanda Hakan Arıkan, bir yanda Volkan Demirel alkışlanırken ben elin oğlu yüzünden sinir olmaktansa Ufuk Ceylan'ı iyisiyle kötüsüyle alkışlamayı istiyorum. Leo Franco denen adam benim gözümde bitti artık, 1 haftadaki 3 maç sonrasında kredisini -hangi kredi?- tüketmiştir tamamen. Yanlış anlaşılmasın bu arada, kendisine olan bu sert eleştirilerimin sebebi derbide kötü kullandığı iki geri pas değil. Keşke tek hatası onlar olsa da susup otursam. Gelen her topta ön direğe haddinden fazla çıkıyor, olması gereken yerde duramayıp sağa sola ve ileri aşırı derecede açılıyor. Zaten Franco'nun bu özellikleri yüzünden 2000 yılında Mallorca'yı 4-1 yenmedik mi İspanya'da? Gelen toplarda çok önceden yatıyor, çök önceden kendini atıyor ve en basit karamboller bile golle sonuçlanıyor kalemizde. Yenen ilk gol ofsayt tartışmalarına kurban gitse de Leo Franco'nun olması gereken yerden bir kaç adım önde ve ileride olduğunu görmemek olmaz. O pozisyonda bir kaleci ön direğe fırlamaz, yerinde durup pozisyonun gelişmesini bekler. İlk golde ofsayt tartışmaları söz konusu olmasa Leo Franco golün bir numaralı suçlusu olacak ama ofsayt kendisini kurtarmış gibi oldu. Veya o geri paslarda zorlayıp ileri vurmaktansa taca vursa bu tehlikeler yaşanır mıydı, daha da önemlisi 2. gol olur muydu ?

Kendisini böyle sert şekilde eleştirirken derbiyle sınırlı kalmayayım, sonra derbi yüzünden bunları yazıyor olurum. Derbinin gazıyla kaleci asıp kesecek olsam dün akşam sıcağı sıcağına Leo Franco'yu yazardım tek başına.. Son maçta hakkında yazdıklarımı buraya taşıyorum ki derdimin tasamın sadece derbideki hataları olmadığını anlatabileyim herkese:

Dinamo Bükreş maçı sonrasındaki maç yazısından :
"Ayrıca Aydın ve Sabri'yi böylesine geliştirebilen bu teknik ekibin acilen el atması gereken bir isim var ki o da Barış Özbek. Gerçi Barış'tan pek bir şey olacağı yok ya neyse.. Böyle kendini yıldız gibi görüp, lider edasıyla takımı hücuma kaldırmaya çalışıp da çok kötü ara paslar atan ve basit top kayıpları yapan adama özellikle Neeskens'in söyleyeceği çok şey olmalı. Tıpkı aklı mantığı yerinde bir antrenörün Leo Franco'ya "Sen ne yapıyorsun arkadaşım ?" demesi gerektiği gibi. Arka direkte kaleye giderken Uğur'un çıkardığı bir top var ya, o pozisyonu ve Trabzon'un 3. golünü yan yana koyup öyle düşünün Leo Franco'yu. İki maç üst üste aynı hatayı yaptı biri gol oldu birinde şanslıydı çünkü Uğur arkasında rakibi tutuyordu. O tip pozisyonlarda kaleyi bırakıp ön direkten bir adım önde top karşılamayı düşünen bir kaleci olmaz, olamaz, olmamalı. Ayrıca toplara uçması gerektiğini de biri hatırlatmalı, yere düşüp de üstünü pisletirse dert etmemeli. Olduğu yerde yana devrilerek top çıkarmaya çalışmasın bir kaleci. 1-2 maç iyi oynadı diye göklere çıkarıldı ama bu basit hataları ve kötü hamleleri de dile getirilmeli, galibiyetin ardında kaybolup gitmemeli."

Görüldüğü üzere derbi öncesi 2 maçta kendisi hakkında endişelerim tavan yapmıştı, bugün kendisine olan umudum bitti işte.. Son 3 maçı geçip az daha geri gidelim, sezonun şimdilik en sürpriz sonucu olan Ankaragücü mağlubiyetine dönelim. Yediği 2. golde bu kalecimsi yaşam formunu dikkatle izleyelim. Kaleye çocuk koysak daha aklı başında hareket ederdi. Bu kadar çaresizce gol yer mi Galatasaray kalecisi? Bir kere hep o söylediğim ön direğe haddinden fazla gelme durumu var o golde. Orada yine arka boş ama top üzerine doğru geliyor. Hadi madem çıktın yine direğe doğru, gelen topu tut da bir işe yarasın o çıkış. Eline gelen topu çeliyor ve rakibe gidiyor top yine. Devamında da elleriyle atlayacağı topa bir savunmacı gibi ayaklarıyla girmeye çalışıp golü yiyor. Israr gerek yok, Leo Franco olmayacak, bu kadar basit. Nasıl ki 2 kere 2'nin sonucu kesin ve sabitse, Leo Franco'nun bizim kalecimiz olamayacağı da kesin.

Barcelona'da gencecik kaleci Valdes'i altyapıdan yetiştiği ve kulübün evladı olduğu için destekleyip as kaleci yapan Rijkaard neden burada Ufuk'a güvenmiyor anlamış değilim. 2003/2004'te Rijkaard, Barcelona'nın başına geçtiğinde Rüştü'de kaleye geçecekti. İkisinin de ilk sezonuydu, Victor Valdes de o sezon Barcelona A takımı ile topu topu 14 maça çıkmış genç bir kaleciydi sadece. Rijkaard, Dünya Kupası'ndaki müthiş performansı da sırtlayıp gelen Rüştü'ye şans vermeyip Valdes'te ısrar etti. Biraz yabancı kuralının etkisi vardı bunda ancak o dönemde mahkemeye dava açıp AB statüsünde oynamak mümkündü. Yani isteyen çok rahat şekilde Rüştü'yü 1. kaleci yapabilirdi sezon içerisinde. Ancak o dönem ısrar edildi ve Barcelona iyisiyle kötüsüyle kendi altyapısından yetişen kalecisi ile yola devam etti. 6 sezondur da Valdes'in yerine o kaleye kimseyi koymadılar, futbolseverler olarak Valdes'i çoğumuz beğenmesek de böyle bir gerçek var. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yani Volkan'ı ve Hakan'ı geçtim, genç yaştaki Sinan Bolat kalecilik yapıyor Belçika'da, paylaşılamayan adam oldu önceki transfer döneminde. Ümit Milli Takım kalesini çok başarılı şekilde korumuş, tüm Türkiye'nin takdir ettiği isimlerden biri olan Ufuk Ceylan tribünde otururken elin Arjantinlisi gelip amatörce goller yiyorsa, mahalle takımı kalecisi edasıyla sağa sola kendini savurup Galatasaray'ın da başarısına dolaylı yoldan mani oluyorsa lütfen bana sus demeyin, "sabır" demeyin.. Yok çünkü, Leo Franco'dan as kaleci olmayacak, bu kadar basit. Daha yolun başındayken koyalım Ufuk Ceylan'ı kalemize ve rahat edelim. De Sanctis sancısını atlatamamışken bir yenisini daha yaşamayalım, hiç gerek yok. Otursun kenarda efendi efendi parasını alsın Leo Franco..

Ayrıca şu gerçeği de her Galatasaraylı kendi yüzüne vurmalı : Leo Franco'nun 10 maçta 15 gol yediği ligde Ufuk Ceylan daha kötüsünü yapamazdı. Tabii sezon başındaki bir kaç maçta Ufuk bizde değildi, onu göz önünde bulunduruyorum. Geldiğinden beri tüm lig maçlarında Ufuk oynasa maç başına 1.5 gol yeme ortalaması tutturmazdı, daha başarılı olurdu.

17 yorum:

Temur dedi ki...

Daha 18 giremeden bar'larda mankenlerle sabahlayan Ufuk önce bir adam olsun sonra alır o formayı. Volkan'ı da dün bizim kaleye koysan yine 2 olurdu o savunma anlayışı ile

Nerazzurri dedi ki...

10 numara haklısın. De Sanctis neyse Leo Franco'da odur. Tek artısı defanssız oynayan Galatasaray için libero yakıştırması ama o toplara da bir zahmet çıksın. Yabancı kontenjanı kesinlikle kaleci için kullanılmamalı.

firat selcuk dedi ki...

@temur,
gecmisi ilgilendirmiyor beni, geldiginden beri boyle bir olayını duymadık.. ufuk'un zamanı geldi de geciyor bile.. leo franco'dan kotu olmadıgı bir gercek en azından..

Temur dedi ki...

@franchi

Geçmişten değil şu andan bahsediyorum zaten. Adam daha bir hafta önce Demet Akalın'la akşam takılmalarındaydı. Daha ne kazandı da mankenlere yediriyor meraktayım.

firat selcuk dedi ki...

@temur,
ben yorumu yanlıs anlamısım pardon, ilk 18'e giremeden degil, 18 yasına girmeden diye anladım ilk seferde :)

kutay dedi ki...

ufuk konusunda temur'a katılıyorum
leofranco'da sana katılıyorum..
halıyle ben orkun usak'ı istiyorum...

Adsız dedi ki...

leo franco gayetde iyiydi kendi cezasahan önünde 2-3 fenerli varken sen kaleciye top atarsan öyle olur. ayrıca franco nun kendi hatası sayılabilecek hiç bir pozisyon golle sonuçlanmadı. penaltı da da alexe müdahalesi yok. gel gör ki franchi kalede buffon u görmeyi bende isterim ama eldeki bu. ufuk ceylan orda olsaydı maç 5-1 biterdi.

S.Dyrn dedi ki...

@ kutay

bana göre topla teması göz temasından ibaret olan bi kaleci korumasın kalemizi.

firat selcuk dedi ki...

@adsız,
golle sonuclanan hata yok diyorsun da, tek tek sıraladım kac mactır neler yaptıgını..

dahası, geri pas bir kere tekrarlansa tamam da.. alex'e 2 kere asist yaptı.. taca atmak da topu uzaklastırmaktır.. illa orta yuvarlaga dogru atmak sart degil.. bu kaleci tutmadı, tutmayacak, rezilleri oynuyor cok net..

ufuk olsa mac basına 1.5 gol yemezdi sezon boyu.. dun de 2. golu yedirmezdi, ilk golde kaleyi bombos bırakmazdı.. ufuk degil aykut da olsa aynı sekilde 2. gol olmaz, ilk gol bos kaleye cocuk oyuncagı gibi yuvarlanmaz belki kurartılırdı..

Erdem Karakuş dedi ki...

Şahsen kaleciyi suçlamam yenilen goller için. Sadece bu maç için değil, sene başından beri yenilen goller için suçlamam yani. Defans ve orta saha bu pozisyonları vermemeli rakibe, ilk hata orada başlıyor.

Ha kaleciye gelirsek, bence de bitti şu maçla birlikte. Tek başına maç almasını beklemiyorum asla, De Sanctis'ten de beklememiştim, ama en azından arada derede bir gol şutunu çıkarmalı kaleci. Önünde oynayan adama da güven verir böylece, daha bir yere basar ayakları.

Servet ile Gökhan biliyor ki Leo Franco'nun önüne kadar gelen her futbolcu gol yapacak. Hatta bütün takım bunu gördü şu anda. Kaleciye güven bittikten sonra takımın kendine güveni de azalıyor. Taffarel oynarken oyuncular biliyordu ki tek başına bir maçı çevirebilir yeri geldiğinde. Ki UEFA finalini tek başına aldı Taffarel. Oyuncunun bu güveni hissetmesi bambaşka birşey. Mondragon gittiğinden beri böyle bir güven kalmadı oyuncularda.

Bu hataları ha Leo Franco yapmış, ha Ufuk yapmış. Birisi 32 yaşında, diğeri 23 yaşında. Ufuk hata yapsa en azından öğrenir daha yaşı genç dersin. Genç bir oyuncu kazanırsın. Ama Leo Franco'dan kazanılacak birşey yok şu zamandan sonra. En geç sezon sonu gideceğini düşünüyorum.

Adem dedi ki...

Maçı seyretmedim, ama hemen hemen her Galatasaraylıdan aynı şeyleri duyuyorum. Leo Franco geldiği gibi gidecek sanırım. Şahsi fikrim bire bir pozisyonlarda çok etkisiz olduğu. İzlediğim 3 maçta edindiğim intiba bu. Dünkü hataları da bazı şeyleri taşırmış ki birden bire bu denli tepkiler yükseleceğini sanmıyorum. Oysa ne güzel başlamıştı seninle...

Adem

os dedi ki...

Leo Franco yerine De Sanctis'i her haliyle kabul ederim.
Daha önce de söylemiştim, bu maçlarla alakalı bir şey..

ligde ve avrupada yediği gollerde hatası olmayabilir, yapacağı bir şey olmayabilir ama, bir tanede çıkar be adam.. De Sanctis'in benfica maçında çıkardığı 2 top maçı almamızı sağladı.

Leo Franco'yla olacak iş değil..

Can dedi ki...

Kesin Çözüm: Franscisco Guillermo Ochoa. Kanatları var adamın. İçkide içmezmiş.

demiycem dedi ki...

dunku macta leo en son konusulacak adamlardan biri..

Burak Eken dedi ki...

Şu De Sanctis ve Leo Franco'ya gösterilen töleransın yarısı Aykut'a gösterilse, şimdi Galatasaray'ın ve milli takımın vazgeçilmez kalecisi olmuştu.

Not: Konami çalışanları da benimle aynı düşüncede olacaklar ki; Aykut, PES 2010'un en iyi Türk kalecisi. Yetenek puanı, Volkan ve Rüştü'den de yüksek.

kutay dedi ki...

@ S.Dyrn
orkun çok iyi kaleci değil ama çok kotu kaleci de değil. çok kotu maçları da var çok iyi maçları da var.
gecen sene sanctıs 4 yedi
bu sene franco 3 yedi.
2007'de orkun farkı önledi.
2007-08'de sampıyonken kadromuzda o vardı.
ufuk'un gecen sene birçok maçını izledim. guven veren kaleci değil. basit hata yapmaz, ama maç da kurtaramaz.
kalecimiz türk olsaydı, bir yabancımızı stopere alabilirdik.

metak dedi ki...

DeSanctis italya! milli takımının kalacisiydi yine eleştiriliyordu. şimdi de arjantin milli takımı muhabbeti gereksiz oluyor. Ath. Mad. in kalecisini almadık mı? Franco kotu oldugu için milli takıma çağırılmıyorsa, Gokdeniz Karadeniz neden bizim milli takım kadrosuna giremiyor açıklansın. Valla bahsedilen pozisyonların hicbirinde Franconun hatası yok bence, ortalıkta boş boş dolanan 2 tane stoper! goruyorum sadece o yüzden kaleciye tam odaklanamıyorum galiba, tabi fb maçında dalga geçer gibi verilen geri pasları saymıyorum. Senin defansın onunde adam gibi top yapan bir(1) tane adamın yok ki. Hosgeldin Lnderoth tekrardan.

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO