10.04.2010

Çılgın Cumartesi & Inter'e Doğru Fiorentina

Hafta içi sınavlarla uğraşırken pek blogla ilgilenemedim. Bu müthiş cumartesi günü ile dönüşü yapıyoruz yeniden. Çok iyi bir maç beklediğim Beşiktaş-Trabzon mücadelesi ile başlayıp 50-55 dakikalık molanın ardından Fiorentina-Inter ile heyecan benim adıma zirve yapacak. Finali de El Clasico ile yapacağız ama Fiorentina maçı ile çakışacağı için tivibu'dan faydalanacağım El Clasico'nun ilk yarım saati için. Süper günün tek eksiği Galatasaray maçı oluyor benim için. Gerçi o kadar heyecan bir arada kaldırılmazdı aynı günde, iyi oldu bir tanesinin sarktığı.

Önce tuttuğum takımla başlayayım, diğerlerine sıra gelir elbet bir şekilde. Fiorentina'da sağ kanadı rakipler adına bir cennete çeviren Marchionni iyileşti ancak kariyerinde tam 2 sezon önce form olarak zirveye çıkan Santana o günlerinden bir kesit sunuyor şu günlerde. Sanmıyorum ki Marchionni oynasın bugün Inter önünde. Fiorentina için esas problem solda başlıyor ki bu problem maçın kaderine doğrudan etki edebilecek durumda: Juan Manuel Vargas. Sol çizgide hücum anlamında ligin en sağlam ismi belki de Vargas -ki bence dünyanın en iyi sol beki şu an-. Inter'de de Vargas ile gireceği mücadele büyük merak konusu olan Maicon'un durumu da şüpheli, onu da ekleyelim. Bu maçta belki de en çok beklenen eşleşmeydi Maicon-Vargas eşleşmesi, belki de ikisi de sahada olmayacak bu maçta. Futbolu sevenler adına heyecan kademesini bir basamak aşağı çekmiştir bu olay muhtemelen. Fiorentina ve Inter'i tutanlar için böyle bir şey söz konusu değil tabii..

Fiorentina için kim konuşsa Şampiyonlar Ligi umudundan bahsediyor. Takımın 3-4 maçlık bir seri ile bunun üstesinden çok rahat gelebileceği konuşulmakta zira artık Juventus'tan umudu kesmiş durumda herkes. Ancak Juve ve Fiorentina'nın böylesine istikrarsız-formsuz olduğu, Lazio'nun ise kümede kalsa sevineceği sezonda kısacası ligin bu 3 güçlü isminin bu kadar kötü olduğu yarışta orta seviye takımlardan biri 4. sırayı alıp Şampiyonlar Ligi sürprizine imza atmayı planlıyor. Juve'den ziyade bu başarıya ve sürprize aç takımları geçebilmek önemli ki ben 4 tanesini birden geçeceğimizi sanmıyorum.

Maç için muhtemel kadromuzu verip Inter heyecanını bir kenara bırakalım:

- Frey; Comotto, Natali, Kroldrup, Felipe; Santana, Montolivo, Donadel, Gobbi; Gilardino, Jovetic
El Clasico'yla devam şimdi de.. İki takımın puan puana gidiyor olması ve Messi'nin Arsenal maçında yaptıkları Türkiye'de zaten merakla beklenen maçı iyice Galatasaray-Fenerbahçe maçı havasına soktu. Ben bugün Real Madrid galibiyeti bekliyorum zira tek çıkış yolları bu gibi gözüküyor. Beraberlik durumunda genel averajdaki 1 gollük fark sayesinde ellerinde tuttukları liderlik o farka rağmen Barça'nın ellerine geçecek. Böyle olunca da Real Madrid için mutlaka puan farkı yaratmak gerekecek kalan haftalarda. Barcelona için bu maçtan beraberlikle ayrılıp puanları dengede tutmak da yetecek, geçmek zorunda oldukları bir rakip olmayacak yani önlerinde. Tabii bu durumda şu çıkıyor ortaya, hangisi daha zor ve daha büyük bir baskı; şampiyonluk için önündeki rakibe karşı puan farkı elde etmek mi yoksa şampiyonluk için gerideki rakibin önüne geçmesine izin vermemek mi?

Beraberliğin Real Madrid adına bir dezavantaj olması benim adıma favori olan tarafı Madrid yapıyor. Ibrahimovic kesin olarak oynamayacağı açıklanmışken Kaka için gelen haberler de pek iç açıcı değil. Günün büyük ve önemli maçlarında kritik isimlerin yokluğu öne çıkıyor görüldüğü üzere. Vargas ve Maicon'dan sonra Ibra ve Kaka da bizleri kendilerinden mahrum bırakacak büyük ihtimalle. İçlerinde oynaması en olası isim Maicon, Kaka için işler o kadar parlak değil. Vargas ve Ibra'nın futbolcu tribününde yer alacağı kesin.

Merakla beklenen son maçta da yine önemli bir ismin sakatlığı ön plana çıkıyor: Ferrari. Beşiktaş-Trabzon maçı diğer maçların gölgesinde kalsa da 90 dakikaların sonunda en heyecanlı maç olarak günü noktalayabilir ki şaşıracağım bir şey olmaz bu. Bu maçın keyifli olacağı yönünde çok büyük beklentilerim var, dilerim yanılşmış olmam. Şenol Güneş ligdeki amaçsız tabloyu unutturabilecek derecede prestije sahip bir maça çıkaracak takımını, bunu düşününce Trabzon'un etkili oynayacağını söylemek çok kolay. Beşiktaş 89-92 arasındaki 3 seri şampiyonluktan beri 2 kere üst üste şampiyon olamadı. Bu başarıyı 18 yıl sonra yeniden yaşamaları önündeki rakiplere bakılınca çok kolay gözükmüyor ilk etapta ancak fikstürde ikisiyle de maçı olduğunu düşününce bu maçın önemi daha da artıyor. Önümüzdeki hafta oynanacak derbi öncesi puan farkını açtırmamaları lazım Fenerbahçe ve Bursaspor'a. İki takımın da kazanmak için elinden geleni yapacağı bir maç bekliyorum. El Clasico ile isim olarak kıyaslanmaz ama sahaya çıkarken iki takımın mantalitesi El Clasico'dakinden daha agresif ve galibiyet isteyen bir halde olacak gibi.

3 maçı tek kuponda oynadım istediğim sonuçlara göre. Mantıkla değil tamamen kendi gönlümden geçen "böyle bitsin" dediklerimle oynadım, kesinlikle tutmayacak ona eminim. Sonuçlandıktan sonra kuponu paylaşırım burada.

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO