26.04.2010

Merhaba Avrupa Ligi: Galatasaray 0-0 Bursaspor

Dakika 46, ikinci devre yeni başlamış.. İki takım da ilk yarıdaki gibi istekli, hızlı ve tempolu bir oyunla başlıyorlar maça. 47'de Elano'yu tutup indiriyor Hüseyin Çimşir, karar devam oluyor ve Bursaspor pozisyona giriyor. 48 oluyor, Bursaspor ceza sahası önünde Elano bu defa arkadan müdahale ile yerde. Net faulü yine çalmıyor Bünyamin Bey(!) Dönen topta Bursaspor yine net bir pozisyona giriyor. Takip eden 10 dakika içerisinde iki defa Galatasaray ceza sahası yakınlarında faul oluyor. İkisi de Bursaspor lehine, bir tanesi net şekilde faul değil, diğeri tartışmaya açık.

İlk yarıda hakeme yine tepkiler var ama ikinci yarıda olanların yanında neredeyse sıfır oluyor bu. İlk yarıda öyle bir oyun oynanıyor ki Avrupa'da benzeri bir oyun oynansa Türkiye Ligi yerden yere çarpılır, o oyunları biz ne zaman izleriz denir. "X Ligindeki futbolsa bizdeki ne?" denen o saçma geyikler döner. Kısacası Avrupa'da yarısı bile oynandı mı tapılan o futbol vardı sahada. İki takım da hücumun her türlüsünü yaptı, yapılabilecek her şey yapıldı. Gelin görün ki ikinci devrede Bünyamin Gezer talimatları aynen uyguladı. Galatasaray da kazanmamalıydı, Bursa da kazanmamalıydı.

İkinci yarı başında önce Galatasaray'a zarar verdi. Sonrasında da hedef iki takımdı olması gerektiği gibi. İki takımdan biri kazanıp Fenerbahçe'nin arkasında kalmamalıydı. O güzel geçen ilk yarının ardından ikinci yarısı bol gollü geçmeye aday maçı sinsice bitirdi Bünyamin Gezer. Futbolun hızını kesti, iki takımı birden yaktı. Ben bu noktada şunu söyleyeyim, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile ilgili alıp veremediğim yok. Ben şampiyon olamadıysam Bursa olmuş Fenerbahçe olmuş beni hiç bağlamaz. Ben göz göre göre Avrupa Ligi'ne gidiyorum yeniden, bana ne kimin şampiyon olduğundan. Benim tek sıkıntım bu kadar alenen rezalet yaşanmış olması. Galatasaray'ın verilmeyen 2 net penaltısı var bu maçta. Bu mu peki tek sıkıntı? Değil. O iki penaltıyı birden çalsa bu hakem, maçın devamında net şekilde bizim hakkımızı yiyecek ve bu maçı beraberliğe bağlayacaktı. Bünyamin Gezer iki takım atak yaptıkça korkmuştur. Bu maçın katledilmesini isteyenlerin istekleri yerine gelmiştir. Beraberlik ihtimali iki takımı da yaralayıp başka bir takımın önünü açacağı için engel olunmuştur bir tarafın kazanmasına.

Bu ligde Fenerbahçe son haftalardaki oyunuyla şampiyonluk yolundaki en ciddi adaydı. Benimsedikleri "önce yeme, nasıl olsa atarsın" mantığı son derece akıllı ve doğru bir mantık. Bu doğru mantığı kusursuz uygulayıp 2 aya yakın süredir gol yemeden gidiyorlar, haliyle en kötü durumda 1 puan kazanabiliyorlar. Hücumları sıfır olsa da gol yemedikleri için en kötü günlerini bile puan alarak kapatıyorlar. Bu şekilde zaten belirli bir seri yakalayan takımı neden hakem desteği ile şampiyon yapmaya çalışıyorlar bunu anlatmalı pek sevgili yetkililer. Bursa veya Galatasaray kazansa ne değişecekti bu ligde? Fenerbahçe kalan 3 maçı da gol yemeden tamamlayıp muhtemelen şampiyonluğu alacaktı 90 dakika hücumu düşünen Galatasaray veya Bursa'nın önünde. Bu iki takım her türlü riski alıp öncelikle kazanmaya oynayan takımlar, gol yememeyi yeterli görüp oynayan bir takıma göre her zaman dezavantajlılar.

Bünyamin Gezer dün sadece talimat uygulamadı, güzel futbolu da öldürdü. Galatasaray-Bursaspor maçı Türk futbol tarihin en keyifli, en dolu, en heyecanlı maçlarından biriydi. Ta ki talimatlar uygulanana kadar, ta ki tepeden gelen istekler yeşil sahaya ulaşıncaya kadar. Soyunma odalarında devre aralarında neler konuşulduğunu bilmediğimiz, nerelerle görüşüldüğünü bilmediğimiz sürece hem bu maçların tadı damağımızda kalacak, hem de böyle günlerce bu pis işleri konuşup duracağız..

Yeter artık be, futbolun yeşil sahanın içinde oynandığı, çizgilerin dışındakilerin istediklerinin 22 kişinin arasındaki "diğer formalı" adam tarafından uygulanmadığı bir futbol istiyorum ben. Yeter.

16 yorum:

Bellamy. dedi ki...

beşiktaş-trabzon maçında boşuna ortalığı ayaklandırmadık. kendisi türk futbolunda en büyük satılık adamlardan biri olduğunu kaç defa kanıtlayacak bilmiyorum. berabere bitirmek için bu kadar uğraşamazdı.

Adsız dedi ki...

sakinleşecek ne var ki herşey ortada
hayır şimdi bir şeyler desek
''ağlama melis'' triplerine giriyorlar ona üzülüyorum

90 + 3 dedi ki...

bünyamin gezer değildir bu işte hatalı olan, onu hakem diye bu maça gönderenlerdir. izlediğim en kötü hakemlerden birisi. siz sakinleşene kadar vakit geçirmek isteyenlere http://doksanartiuc.blogspot.com/2010/04/galatasaray-0-0-bursaspor.html

Caner ÇELİK dedi ki...

ne yani? kim satın almış hakemi? ne Yapmış Bünyamin Gezer? Galatasaray ve Bursaspor pozisyonları bonkörce harcadı ve iki takım da girdiği pozisyonları beceriksizce değerlendiremedi diye suçlusu Bünyamin Gezer mi oldu? Bırakın bunları ya..

Aslantepe dedi ki...

Çaldığı düdüklere denecek pek bir şey yok. Verdiğiyle vermediğiyle daha ne hakem facialarını gördü bu lig. Ama 90+2'deki o Caner'e çaldığı düdük yok mu.. Polis bey kendisini ihbar ediyor art niyetliyim diye. O 5 saniyelik kısacık anda aklının dibini gösteriyor.. Buraya kadar getirdin Bünyamin haydi aslanım az kaldı dayan diyor resmen.. Yazık.. Son haftadaki Fenerbahçe-Trabzon maçına mutlaka atanmalı Bünyamin, kazasız belasız bu ligi tamamlamalı. Düşünsenize son hafta Kadıköy'de Fener'in şampiyonluğu kaptırdığını.. Mazallah çok büyük olaylar çıkabilir, 50 bin kişi Kadıköy'ü yıkabilir...

CaRtMaNtR dedi ki...

Sırf gösterdiği kırmızı kartlar göze batıyor. Ama asıl maçı izlerken beni rahatsız eden hakemin Bursaspor'un pres yapma adına topa müdahelelerde (özellikle hava toplarına çıkışlarda) sık sık faul çalınabilecek pozisyonları es geçerken benzer durumlarda Galatasaray aleyhine bu derece hoş görülü davranmaması oldu.

Kendisinin sezon başından beri gerek tüm takımla gereksede Arda ile olan diyaloglarındaki mimiklerini göz önüne getirince kendi adıma çok rahatsız oldum hakemin maçı yönetiş şeklinden.

aksilaz dedi ki...

Bu sene o kadar güzel işler yaptı ki kendi takımı için. Bravo Bünyamin emekli ikramiyenin onlarca katını kazanmışsındır bu performansınla.

and1905 dedi ki...

Polis mi? tetikçi mi? belli değil.Kadıköy'deki fener maçı ve dünkü maç yetti görevini yerine getirmek adına.M.Keçeli kart görmeden nasıl tamamladı.

Adam Arda'ya fena takmış.İlk G.Antep maçını hatırlayan varsa bilir.Arda'ya buradan çık (taç çizgisini göstererek) zaman geçirme diyerek sarı kart vermişti.

Şampiyonluğu kaçırmanın bahanesi kesinlikle B.Gezer değil ama fener şampiyon olursa neredeyse imtiyaz sahibi...

Erdem Karakuş dedi ki...

6 tane FIFA kokartlı hakem varken derbilere, kritik maçlara FIFA kokartı olmayan bu adamı veriyorlar.

Cüneyt Çakır Avrupa Ligi yarı final maçını yönetecek bu hafta. Siz yıllardır hiç Fenerbahçe-X derbisinde Cüneyt Çakır'ı gördünüz mü sahada? Yanlış hatırlamıyorsam 3-4 yıl önce bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçı yönetmişti, o günden beri yok sahada. Halbuki gidin diğer avrupa liglerine bakın, en kritik maçı hep FIFA seviyesinde en yukarıdaki hakeme yönettiriyorlar. Bunun aksi bir tek burada var.

Dışarıda uygulama böyleyken, bizde bu maçlara FIFA kokartı bile olmayan bir hakem atanıyor sürekli olarak. Ve her maçtan sonra da bu hakem konuşuluyor?

Daha fazla söze gerek var mı?

Jackie Brown dedi ki...

@ Erdem Karakuş

Cüneyt Çakır en son oynanan GS-FB maçını yönetti .
Kadıköy'deki maçları bilmem ama merak etme Cüneyt Çakır'ın yönettiği çok güzel bir kupa yarı finali var yine GS-FB arasında oynanan o maç unutulmadı daha.

Adsız dedi ki...

birakin hakemi allah askina o gün o golleri kaciran futbolculara sorun, neden atamadiniz diye?

2 penalti demissiniz sayin yazar bey acaba hangileri, bu penaltilari GS aleyhine calsalardi ne düsünürdünüz, yada zapoya cikan kirmizi kart GS´liye ciksa neler hissederdiniz?

Can dedi ki...

Ben hakem mevzusuna girmeyim diyorum her seferinde de, insanı kışkırtan açıklamalar olmasa olmuyor.

Yahu az objektif olun. Bunun yarısının olmadığı, rezalet futbol oynanan Eskişehirspor maçından sonra Aziz Yıldırım istifalar falan etti. Ayıptır. Fenerbahçe'ye tek kelime edilmemiş, üzerine övgülerde yapılmış bir yazıda bırakın bunları ya diyenler bir şeyleri saklıyolardır.

Çok merak eden Fenerbahçeliler, bu sene Hüseyin Göçek ve Bünyamin Gezer'in yönettiği, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarına baksın.

Hepsini geçtim, ligin bitmesine 3 hafta var son derece kritik 2 maç var biri 3'te biri 7'de. Sonra biz ağlıyoruz da 10 senede 28 defa istifa eden benim sanki. Anlamadım ki arkadaş.

Gol bu kaçar ayrıca. Girmez bazen top. Girmedi. Göteborg maçını hatırlamayan nesil üretir böyle argümanlar, olur, şaşırmam.

Erdem Karakuş dedi ki...

@Jackie Brown

Benim bahsettiğim durum Fenerbahçe-X derbisi. Yani Şükrü Saraçoğlu'ndaki maç.

CaRtMaNtR dedi ki...

Zapo'ya çıkan kırmızı daha doğrusu ikinci sarı Neill'ın ilk sarısı ile hemen hemen aynı. Hala yok size olunca böyle diye yorum yapmak mantıksız.

brk dedi ki...

@adsız

zaten zapo ya çıkan kartın aynısı neill'e çıktı farkedemedin galiba, birer faulden sarı kart bunlar doğru ceza sahası içinde normal itişmeye birer sarı kart ki bunlar sarı kart ise bu ligde oyuncu kalmaz atılmayan... hatta özellikle lugano 2 maçtan birinde kırmızı görür :)
ayrıca herkesin dediği gibi eyyamın kralını yaptı ne şiş yansın yansın ne kebap mantığı ile maçı berabere bitirdi...

firat selcuk dedi ki...

@adsız, saat 03.31,
sayın adsız yorumcu bey: 1 tane net elle oynama var.. bir tanesinde de lig tv'nin bile gostermekten kacındıgı, karsı karsıya karambolde 2 golun kactıgı pozisyonun basında dos santos kolundan cekildi, adam topu alacakken kolundan cekildigi icin avantajını da gol sansını da kaybetti.. memnun oldunuz mu adsız bey?

kaldı ki zapo'ya cıkan kırmızı kartın aynısını neill gordu.. tek fark su ki neill'ın ilk, zapo'nun ikinci sarısıydı haksız olan.. iki kart da tamamen aynı, tamamen haksız kartlar.. neill gitmese zapo da gitmeyecekti.. oyunu beraberlige baglamak budur iste, bir tarafın stoperini atmısken, diger taraftan da stoperi atarsın ki iki takımı da guvenli oyuna sevk edersin..

bir yorum yapıyorsunuz, gayet rakibi karalama niyetiniz de var, sert yorumlara yapan her korkak gibi "adsız" maskesini de takmıssınız, hepsini anlarım da, yorum yaparken akıl denen seyi kullanmamayı anlamam..

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO