5.09.2009

"Gerilim Bizim İşimiz" : Türkiye 4-2 Estonya

Başlık Mert Aydın imzasıyla NTV Spor'dan, öncelikle onu belirteyim. Gerçekten de gergin bir durum olmadan oyun oynayamıyoruz. Estonya deplasmanında ya da içerideki Belçika maçında şu galibiyeti alabilmek çok mu zordu ? Ya da İspanya'dan tek puanı alabilmek ? Bugün kazandık ama hala Dünya Kupası'nda sadece Elano'yu, Keita'yı, Andre Santos'u, Güiza'yı, Kewell'ı, Baros'u destekleme tehlikesiyle karşı karşıyayız, İspanya'yı içeride yenersek averajla 1. ve 2. sırayı belirleriz diye yola çıktığımız grupta değil İspanya'yı yenmek, -50 averajla grupta 2. olmayı bile kabul edecek durumdayız. Son saniyede katıldığımız iki dev turnuvada da 3. olmuştuk hatırlarsanız, 2002 ve 2008'de. Bu defa papazın her zaman pilav yiyip yemediğini anlayacağız ki ben pek umutlu değilim. Ekim ayında ligler ve Avrupa kupaları rayına oturmuşken İspanya'nın ne kadar ciddi bir kadroyla Bosna'nın karşısına çıkacağı büyük soru işareti. Gerçi gruptan yenilgisiz çıkmak isteyeceklerdir. Bu bakımda kalan 3 maçı alırsak çıkıyoruz da demek mümkün gözüküyor. Ben yine de emin olamıyorum, rahat olamıyorum. Misimovic, Dzeko ve Ibisevic geçen sezonki yükselişlerini Dünya Kupası ile taçlandırmak isteyecekler ve İspanya'yı yenmek için sahaya çıkacaklar. Tabii önce biz Bosna'dan galibiyetle dönelim, teorileri 1 ay boyunca yazıp çizeriz, vaktimiz bol.
Gelelim bizim maçımıza. Bir kere kabul edelim özellikle ilk devrede gerçekten iyi oynadık amatör kümeye yakışacak derecede goller yemiş olsak da. Hamit gibi bir ismin basit hatası ve üstüne Volkan'ın acemice terse yatmasıyla erkenden sönmeye yüz tuttu Güney Afrika umutları. Ancak sahada bir isim vardı ki bir şeyleri söndürmeye niyeti yoktu : Arda Turan. Johan Cruyff'tan sonra bir milli forma altında gördüğüm en iyi 14 numaralı forma performansını izlemiş olabilirim. Kendisi oynadığı gibi zaten istekli olan Tuncay ve Sercan'ı da oynatmış oldu. Bu 3 isim çok uyumlu ve doğru işler yapıyor ileride, bence Bosna deplasmanında Nihat Kahveci ismi ilk 11 tahtasına yazılmamalı maç öncesi. Bu uyum ve düzen bozulmamalı. Hem böylece Sercan da çekingen başlamamış olur milli kariyerine, henüz bir kaç maç forma giymesine ve genç yaşta olmasına rağmen bu ülkenin gol yollarındaki ilk tercihi olabileceğini anlayıp milli formaya daha çabuk ısınacaktır. Neyse ya, Arda diyorduk. Teoride ilk golün asistini yapmamış olsa da o golün asisti Arda'ya da yazılsa kimsenin itirazı olmaz. Arda o topu alıp Tuncay'ın geçtiği koridordan kendisi de geçebilirdi belki ama topa dokunmamayı seçip topa temas etmeden arkadaşını gol pozisyonuna sokmuş oldu. İkinci golü zaten anlatmaya gerek yok, Sercan o golü atamasa Arda sahanın dört bir yanında kovalardı kendisini. Tüm bunlara rağmen ikinci yarı ilk yarıdaki o istekli ve coşkulu takım yoktu Arda, Tuncay ve Sercan'ın istekli oyunları sürse de. Hamit sakattı değildi derken biraz tedirgin oynadı zaman zaman. Üzerine bir de sağ çizgide aynı takım arkadaşı olmalarına rağmen uyumsuz bir ikili vardı, ilk yarı soldan giden takım sağa yüklendikçe başarısız oldu, Kazım topları ezdi bitirdi. Fenerbahçe'de daha geniş alanda oynuyorlar ve bu defa daha dar bir alanda oynadılar, bu da engel oldu muhtemelen ikilinin oyununa. Galatasaray geniş alanda topunu yapıyor ve oyunu sıkıştırıyor yetenekli isimlerinin seri paslaşmalarıyla, buna alışkın olan Hakan da sol çizgide Arda ile birlikte sorunsuzca oynadı. Fenerbahçe'nin hep geniş oynama alışkanlığı takımı zora soktu. Neyse ki Kazım-Halil değişikliği daha da geç olmadan geldi de rahatladık. Ayrıca Hamit'i kenara alıp Ceyhun'u oyuna sürsek zorlanmazdık, Hamit zaten çok iyi oynamıyorken gereksiz yere riske edildi. Bosna maçı öncesi sorun olmasından endişe ediyorum bir yandan. Bosna maçı demişken Nihat'tan bahsettim demin, teknik kadromuz bugünkü hücum organizasyonlarını iyi süzebildiyse Nihat Bosna'da yedek başlayacaktır. Yok O'nun ismi var, O kaptan, Sercan da kimmiş dersek yazık olacak. İşleyen sistemi kim olursa olsun bozmamak lazım. Stoperde de Emre Aşık gelecek mi diye çok konuştu Rıdvan Dilmen ama ben gerek olmadığını düşünenlerdenim, eldekilerle de işi götürürüz. Emre, Ibisevic ve Dzeko'nun hızına yetişemez ne kadar tecrübe dolu olsa da.

Bunların dışında şöyle bir bakınca Tuncay iyi ki Championship'te kalmamış diyorum. Grubun ilk maçlarındaki Tuncay'ı hatırlıyorum bir de bugünkü Tuncay'ı. Önemli bir gelişim kaydettiğini görüyoruz, Arda'yla birlikte yanlarına Sercan'ı da alıp uzun yıllar ilerideki 3 hücumcu görevini kotarabilirler. Bugün Sercan'ın böylesine etkili bir şekilde takıma katılması ilerisi için çok güzel şeylerin haberini verdi bize. Euro 2012 için umutlanabiliriz bu bağlamda. O turnuvaya katılıp kupayı alırız demek hayalcilik olur ama performans olarak yine unutulmazlar arasına girebiliriz. Kupa hayal olur çünkü İspanya'nın mevcut jenerasyonu oynuyor olacak, İtalya'ya alttan yeni ve iyi bir jenerasyon geliyor, İngilizler sağlam ve kendilerinden emin bir dönüşüme doğru gidiyorlar. Wilshere ve Ramsey gibi iki ismin 3 yaş daha büyüyeceklerini düşünürsek kupa laflarını şu durumda kullanamayız. Zaten kullanmayalım da, hiç gerek yok, Güney Afrika'ya gidebilelim de devamının çaresine bakarız. Bizden de Avrupa devlerindeki gibi işlendiği takdirde efsane olabilecek bir jenerasyon geliyor. Bunları birer ikişer kullanıyoruz bu grupta, sonraki elemelerde takımın iskeletini oluşturmak lazım Arda, Tuncay, Sercan gibi isimlerle kaynaştırıp.

Maç yazısı diye yola çıkıp gelecek üzerine de konuştuk bir anda. Bosna maçı öncesi iyi de oldu. Umarım daha umutlu yazılar yazarız çarşamba gecesi. Eğer Bosna bugün Ermenistan maçındaki gibi oynarsa tek bir şey dikkat etmemiz lazım. Oyunun belirli dönemlerinde büyük bir düşüş yaşıyorlar, o aralıkları iyi kestirip hemen baskı kurarak gereken skoru almalıyız. Psikolojik açıdan İspanya deplasmanından bile daha zor olacak gibi duruyor.

7 yorum:

Aceto Balsikimo dedi ki...

http://acetobalsikimo.blogspot.com/2009/09/turkiye4-estonya2.html

Can dedi ki...

abi ben kendi yazımda benzerlerini söyledim. belli olmaz bu takımın ne yapacağı. gider yeriz 3.dakikada bi gol, sakin sakin atarız 3 tane.kimse öngöremez bizim ne yapabileceğimizi. çıkıp 3 tane yeriz döneriz kuyrugumuza baka baka. Adrenalin Rush Türk milli takımını desteklemek.

Unknown dedi ki...

Emre Belözoğlu'nun yazıda adının geçmemesi tesadüf mü acaba ilginç geldi bu performansın değerlendirilmemesi...

bonedriven dedi ki...

2 düzeltme:

1-Bosna'yı içeride yenmiştik 2-1
2-aaron ramsey galler milli takımında oynuyor.

Sekhranikos dedi ki...

Ben bu kazımı bizim fenerde de verimli göremiyorum. Neyine dayanarak bu denli ilk 11 şansı buluyor anlamış değilim. Meziyetlidir, seridir vs lakin çok verimsiz bu adam. Daum da aynı Terim de aynı vardır herhal bi' özelliği.

firat selcuk dedi ki...

@bonedriven,
ilkini duzeltecektim de internetim gitti gece 2'ye dogru.. ramsey'i ise hep ingiliz biliyordum ben fm 2009'da o kadar transfer etmeme rağmen :)

firat selcuk dedi ki...

@sammy_jankis,
herhangi bir art niyet yok yazıda ismi geçmeyen oyuncular konusunda.. yazı kendi kendine o an kafamdan ne geçtiyse aktı gitti, euro 2012'de bile oynattım türkiye'yi görüyorsun :)

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO